Esas No: 2019/611
Karar No: 2019/735
Karar Tarihi: 05.04.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/611 Esas 2019/735 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacının dava dışı bir finans kurumu'ndan olan alacağının temlik edilmesi sonrası davalı tarafından ödemeyi üstlenilmesine rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğu belirtilerek itirazın iptali istenmiştir. Mahkeme, davanın ticari niteliğinin bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddetmiştir. Ancak, davalı vekili istinaf etmiş ve dava konusunun ticari işlem olduğunu savunarak TTK'nun 4 ve 5. maddeleri gereğince ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini öne sürmüştür. İstinaf mahkemesi ise davacının ticari işletme sahibi olmadığı, uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK'nun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği ve davacının talepte bulunduğu alacağın doğrudan ticari işletmeyle ilgili olmadığı gerekçesiyle dava konusunun ticari nitelik taşımadığı sonucuna vararak davalı vekilinin istinaf talebini reddetmiştir. Kanun maddelerine değinildiğinde ise, 6102 Sayılı TTK'nun 3. ve 4. maddeleriyle ticari
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/611 Esas
KARAR NO : 2019/735
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2019
NUMARASI : 2018/857 2019/10
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/04/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Kurumu'ndan olan alacağının davalı tarafından temlik alındığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının ödemeyi üstlendiğini, ancak davalının hiçbir ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, olayda alacağın temliki değil borcun naklinin bulunduğunu, borcu nakleden dava dışı finans kurumunun tasfiye sürecinin devam ettiğini, bu nedenle davacının talepte bulunamayacağını, davanın zamansız açıldığını, yine icra takibinin sözleşmeye aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın ticari niteliğinin bulunmadığı, bu nedenle asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; davanın TTK'nun 4 ve 5.maddeleri gereğince ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu konuda Yargıtay 20 ve 19.Hukuk Daireleri ile İstanbul BAM 37.Hukuk Dairesinin kararları bulunduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK'nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki ... Kurumu A.Ş'nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK'nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD'sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD'sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin ticaret mahkemesinin görevli olduğu yolundaki istinaf sebepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/04/2019
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.