Esas No: 2020/1948
Karar No: 2020/326
Karar Tarihi: 19.11.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/1948 Esas 2020/326 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1948
KARAR NO: 2020/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2019-20/05/2020 tarihli ek karar
NUMARASI: 2019/345 D.İş - 2019/343 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz banka isteyen vekili, müvekkilinin hamili olduğu 07.10.2017 tanzim tarihli 06.12.2018 vadeli 11.600 TL bedelli bonodan dolayı alacaklı olduğunu, bono bedellerinin vadesinde ödenmediğini belirterek 11.600 TL alacak için borçlular hakkında ihtiyati hacze karar verilmesini istemiş, ilk derece mahkemesince talep uygun olarak teminat mukabilinde ihtiyati hacze karar verilmiştir.
İTİRAZ:İhtiyati hacze itiraz eden borçlu ... vekili, müvekkilinin yerleşim yeri Ümraniye/İstanbul adresi olduğundan müvekkil aleyhindeki ihtiyati haciz istemlerinde İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olduğunu, takibe dayanak bononun da aralarında olduğu 12 adet bono hakkında İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/189 esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkili ile ... Yapı AŞ arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince, talebe konu bononun düzenlendiğini, ancak hukuken geçerli bir sözleşme kurulmadığını, ...&... ortaklığının mali krize giremesinden dolayı taahhüt edilen inşaatlara başlanamadığını, bu nedenle açılan Tüketici Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen yapılan ciro, teslim alma ve ihtiyati haciz talep etme işlemlerinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilin, davalı alacaklı görünene veya bono lehtarına herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir. Talep eden alacaklı vekili, tüketici mahkemesinde görülen davada müvekkilinin taraf olmadığından bu davada verilen tedbirin müvekkilini bağlamadığını, bono üzerinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun gösterildiğini belirterek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, İstanbul 4. Tüketici Mahkemesince verilen tedbir karanın taraflar arasında geçerli olacağı ve iyi niyetli 3. Kişiler açısından hüküm ifade etmediği, bono metninde açıkça İstanbul Merkez Mahkemelerinin yetkili olduğu açıkça kararlaştırıldığı, itiraz konusu bonoların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca verildiği iddia edilmiş ise de, bonoya atıf yapılmadığı, bono metnine teminat bonosu olduğuna ilişkin bir kayıt ya da ibare düşülmediği, diğer itiraz sebeplerinin ise esas yargılamada halli gereken hususlar olduğu, sınırlı sayıda olan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz eden ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bononun hamili olan talep eden alacaklı şirketin kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile lehtar şirket arasındaki hukuki ilişkiden haberdar olduğunu, İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesince verilen tedbir kararının açık olduğunu, söz konusu kararda bahsi geçen bonolar hakkında takip yapılamayacağının, ciro ve teslim edilemeyeceğinin belirtildiğini, müvekkilin tacir olup olmadığı araştırılmadan, sadece bono metninde yazan yetki şartına dayanarak yetkiye itirazın reddedilmesinin de doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, kambiyo senedine dayalı olarak verilen ihtiyati hacze vaki itiraz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, talebe konu 07.10.2017 tanzim tarihli 06.12.2018 vadeli 11.600 TL bedelli bononun keşidecisi ..., aval verenleri ..., ..., lehtarı ... Yapı AŞ olup, onun cirosuyla bononun arkasında sırasıyla ... AŞ ve ... İnşaat Ltd Şti’nin cirolarının bulunduğu, talep tarihi itibariyle bononun vadesinin geçmiş olduğu, bonoda ihtilaf vukuunda İstanbul Merkez Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz isteyebilmek için İİK’nun 257/1. maddesine göre, alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması yeterlidir. İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. İtiraz eden borçlu vekilince ileri sürülen talebe konu bononun bedelsiz kaldığı ve talep eden alacaklı hamilin kötü niyetli olduğunu şeklindeki itiraz nedenleri ve iddiaları taraflar arasında dava yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte olduğu gibi, alacağın rehinle temin edilmiş olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye de rastlanılmamıştır. İtiraz edenin itiraz sebepleri İİK. 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı, ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği istikrarlı yargıtay kararlarında vurgulanmıştır (Yargıtay 11. HD 19/09/2016 tarih, 2016/8376-7358 E.K sayılı ilamı). Dolayısıyla, itiraz edenin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir. İtiraz eden borçlunun yetkiye yönelik itirazına gelince; İİK'nın 258. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, ihtiyati hacizde yetkili mahkeme, HMK'nın mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümlerine göre belirlenir. HMK'nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yine bonoda yetki şartı bulunması halinde yetki şartının geçerli olması için HMK'nın 17. maddesine göre, uyuşmazlığın tacirler arasında doğmuş olması şartı aranmaktadır. Öte yandan, bono metnindeki yetki kaydı, bononun düzenleyini ve lehtarı yönünden bağlayıcıdır. Bu açıklamalara göre, bonoya dayalı olarak borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ve 6102 sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde talepte bulunabilir. Somut uyuşmazlıkta, genel yetkili yer olan borçlunun yasal ikametgah adresi Ümraniye -İstanbul olduğu gibi, alacaklı ... Şti.'nin yerleşim yeri Ataşehir olmakla, İstanbul mahkemelerinin yetki alanı dışında kalmaktadır. Bu nedenle mahkemenin yetkisine yönelik yapılmış olan itirazın kabul edilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, borçlunun istinaf başvurusu haklı bulunmuştur. HMK'nın 353/1.b.2 ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca, itiraz eden borçlu vekilinin ihtiyati hacze vaki itirazı haklı görüldüğünden, ihtiyati hacze itirazın kabulüne, ilk derece mahkemesinin 12.12.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-HMK'nın 353(1)b-2 ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın reddine dair verdiği 20.05.2020 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, 2-İtiraz eden borçlu ... vekilinin ihtiyati hacze yönelik itirazı haklı görüldüğünden, ihtiyati hacze itirazın kabulüne, ilk derece mahkemesinin 12.12.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının bu borçlu yönünden kaldırılmasına, 3-Başvuran tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf harcının talep halinde borçluya iadesine, 4-Başvuran tarafından yatırılan istinaf harç gideri ile posta gideri toplamı olan 172,10 TL yargılama giderinin, ihtiyati haciz talep edenden alınarak borçluya verilmesine, HMK'nın 353/1.b.2.ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.