15. Ceza Dairesi 2015/12189 E. , 2018/7846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçundan;
TCK’nun 158/1-f-son, 62/1, 52/2-4 ve 53. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan;
TCK’nun 204/1, 62/1, 51/1-3 ve 53/1-a, b, d maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ...’tan ev eşyaları satın alması nedeniyle doğan borcuna karşılık olarak 3.250 TL bedelli sahte çeki cirolayıp katılana vererek haksız menfaat elde ettiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan beyanı, icra takip dosyası ile oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanığın, katılana hile ile imzalattığı sahte senedin kamu kurumu niteliğindeki Denizli 7. İcra Müdürlüğü aracılığıyla icra takibine koyulmasını sağlayarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği yönünde mahkemenin mahkumiyet hükmüne ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a- Katılanın, soruşturma aşamasında sanığın 30/09/2011 tarihinde işyerine gelip, kendisine 400 TL elden ödeme yaptığını, geri kalan parayı da 20/11/2011 günü ödeyeceğini söylemesi üzerine, kendisinin bunu kabul ettiğini ve 2.850 TL zararının bulunduğunu beyan ettiği halde, kovuşturma aşamasında katılanın beyanı alınıp bu kısmi ödeme nedeni ile sanık hakkında üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçu açısından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmamasına muvafakati olup olmadığının sorulmaması karşısında; sanığın zararı gidermek amacıyla katılana gerçekte ne kadar ve hangi tarihte ödeme yaptığının kesin olarak belirlenmesi, kısmi ödeme varsa, son durum itibariyle katılanın kısmi ödemeye rızasının bulunup bulunmadığının sorularak, sonucuna göre sanık hakkında üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak TCK’nın 168. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanık hakkında hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna konu eylemden elde ettiği menfaatin 3.250 TL olduğu, dolayısıyla nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken adli para cezasının da bu miktara uygun şekilde “325 gün” olarak tespiti yerine, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının elde edilen menfaat miktarının iki katının üzerinde olacak şekilde “360 gün” olarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Suça konu çekteki sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu çekin duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.