23. Hukuk Dairesi 2017/1758 E. , 2020/2673 K.
"İçtihat Metni"Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının haksız olarak ihraç edildiğini, ortaklıktan çıkarma kararının anasözleşmeye ve kanuna aykırı keyfi bir karar olduğunu ileri sürerek, 03/02/2015 tarihli birlik yönetim kurulu kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yasal süre içerisinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/4. maddesi gereğince buna itiraz etmediğini, dava tarihi itibariyle itiraz süresinin dolduğunu, yönetim kurulu kararlarına karşı davacının öncelikle çıkarılma kararını genel kurula taşıması gerekirken buna uyulmamış doğrudan doğruya dava açma yoluna gidildiğini, yasal süre içerisinde genel kurula başvurmadığından davanın reddi gerektiğini, yönetim kurulunun kararı incelendiğinde bu ihraç kararının birlik anasözleşmesine uygun olarak gerçekleştirildiği ve bunun gerekçelerinin ihraç kararında açıkça belirtildiğinin görüldüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı kooperatifin 03/02/2015 tarihli yönetim kurulu kararının usul ve yasaya aykırı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile birlik yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından, 03/02/2015 tarihli birlik yönetim kurulu kararı ile davacının ihracına karar verildiği, bu karar dava tarihi, mahkeme karar tarihi ve hatta dairenin karar tarihi itibariyle genel kurulca onaylanmadığından ihraç kararı kesinleşmediği, davacının üyelik hak ve yükümlülükleri devam ettiği, yönetim kurulu ihraç kararına karşı açılan davanın erken bir dava olduğundan davacının iptal davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK"nun 115/1-2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Dava, Birlik üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkindir. Taraflardan davacı yan tacir olmayıp gerçek şahıstır. Ayrıca dava 6102 Sayılı TTK" nın madde 4/1 kapsamındaki nisbi ticari dava olmadığından Ticaret Mahkemesi görevli değildir. 6100 Sayılı HMK"nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK"nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi açıkça temyiz nedeni olarak ileri sürülmese dahi temyiz mahkemesince re"sen gözetilmelidir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK"nın 4. maddesinde, mülga 6762 Sayılı TTK"da olduğu gibi her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu düzenlendikten sonra 5/3. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu hüküm altına alınmıştır. O halde, dava tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK"nın 5. maddesi uyarınca işbu davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesine ait olmayıp, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu dikkate alınarak HMK"nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden verdiği karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden BOZULMASINA Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK"nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.