(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/16311 E. , 2013/17296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı ... tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak dava niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen yerler hakkına uygulanırken, 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl özel İdareleri ve son olarak 5737 sayılı kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasa, süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına alındığından, 2886 sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Belediyelerin 2886 sayılı Yasanın 75.maddesinden yararlanma tarihi olan 13.07.2005 tarihinden sonraki dönem için kira süresi uzatılmamış ise kira başlangıç tarihine göre davalının haksız işgalci durumunda bulunduğunun kabulü gerekir.
İİK.’nın onuncu babında yer alan 269 ve devamı maddelerinde kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliye usulü düzenlenmiştir. Bu madde hükümlerine göre takip yapılabilmesi için taraflar arasında geçerli kira ilişkisi bulunmalıdır. Hemen belirtilmesi gerekir ki, kira sözleşmesi niteliğinde olmayan sözleşmelere dayanılarak ilamsız tahliye takibi yapılamaz.
Olayımıza gelince; Takipte dayanılan ve karara esas alınan 29.12.1999 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaz davalılara ihale suretiyle kiraya verilmiş olup sözleşme süresi 29.12.2009 tarihinde sona ermiştir.
13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5538 sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları da 2886 sayılı yasanın 75.maddesi kapsamına alınmış olup değişikliğin yürürlüğe girdiği 13.07.2005 tarihinden itibaren davaya konu taşınmaz da 2886 sayılı yasanın 75.maddesi kapsamına alınmıştır. Bunun sonucu olarak kira ilişkisinin 6570 sayılı yasanın 11.maddesi uyarınca yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davalı 29.12.2009 tarihinden itibaren fuzuli şagil durumuna düşmüştür. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığına göre İİK.’nun 269 ve devamı maddelerinde düzenlenen takip şekli ile kiralananın tahliyesi ve alacak isteminde bulunulamaz. Davacının isteminin bu nedenle reddi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ..."nın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.