Esas No: 2019/931
Karar No: 2022/9050
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/931 Esas 2022/9050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2014 yılında alkollü araç kullanması nedeniyle trafik ekipleri tarafından cezalandırılmıştır. Bu cezadan kurtulmak için başka bir kişinin kimlik bilgilerini kullanarak alkol testi yaptırmıştır. Ancak, bu kişinin gerçek kimliği sonradan ortaya çıkmıştır ve sanık suçlu bulunmuştur. Ancak, temyiz dışı sanığın eyleminin resmi belge düzenlerken memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve sanıkın eyleminin de bu suça azmettirme olacağı gözetilmeksizin hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanunlar: 5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi, TCK'nin 206, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, Mevcut Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi. Anayasa Mahkemesi'nin kararı da ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 24.06.2011 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 01.04.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre,sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Alkollü araç kullanmaktan hakkında trafik ekiplerince cezai işlem uygulanan sanığın, bu cezadan kurtulmak amacıyla aynı gün temyiz dışı sanık ...'e kendisinin kimlik bilgilerini vererek, alkol testi yaptırması için ... Devlet Hastanesi'ne muayene olmaya gönderdiği, ...'nın acil Poliklinik defterine ... kimlik bilgileriyle kayıt olup muayene fişi alarak nöbetçi doktora alkol testi yaptırdığı ve test sonucuna ilişkin rapor düzenlendiği, bu sırada hastaneye gelen trafik ekiplerinin elinde ...'a ait gerçek kimliği gören doktor ...'nın durumu anlayarak kolluk görevlilerine olayı bildirdiği iddia edilen somut olayda, temyiz dışı sanık ...'in eyleminin TCK'nin 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesi sırasında memura yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve dolayısıyla sanık ...'ın eyleminin de bu suça azmettirme olacağı gözetilmeksizin suç vasfında hataya düşülerek hüküm kurulması yasaya aykırı,
Kabule göre de;
Sanığın eylemine uyan ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.