Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 1997/1869
Karar No: 1997/3971
Karar Tarihi: 04.11.1997

Danıştay 4. Daire 1997/1869 Esas 1997/3971 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı vergi idaresi, ödeme emrinin yasaya uygun olduğunu savunarak kararın bozulmasını istemiş ancak Danıştay, davacının vergi borcu için 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesi kapsamında takip edilemeyeceği yönünde karar vermiştir. Kararda, söz konusu kanun maddesinin Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi özel nitelikli bir tahsil hükmü olduğundan vergi ve buna bağlı alacaklar için uygulanamayacağı belirtilmiştir. Kanunun mükerrer 35. maddesi sadece diğer amme alacakları için geçerli olup, vergi ve buna bağlı alacaklarda takip için uygulanacak madde Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesidir. Kanunun mükerrer 35. maddesi, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edilmesi amacıyla eklenmiştir. Kanun, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'dur.

Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1997
Karar No : 3971
Esas Yılı : 1997
Esas No : 1869
Karar Tarihi : 04/11/997

6183 SAYILI KANUNUN MÜKERRER 35.MADDESİNİN; VERGİ USUL KANUNU KAPSAMINDA OLMAYAN KAMU ALACAĞININ TAHSİLİ AMACIYLA DÜZENLENDİĞİ, VERGİ VE BUNA BAĞLI ALACAKLARDA BU KANUN HÜKMÜNÜN UYGULANMA OLANAĞI BULUNMADIĞI HK.
Kanuni temsilcisi olduğu ... Dış Ticaret Limited Şirketinin 1992 yılı ile 1993/1-11 inci dönemlerine ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesine göre ödeme emri tebliğ edilmiştir. ... Vergi Mahkemesi … günlü ve … sayılı kararıyla; davacının ortağı bulunduğu şirketin müdürlüğünden 3.10.1994 tarihinde istifa ettiği, ve hissesini devrettiği, durumun Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, dolayısıyla,ödeme emrinin düzenlendiği tarihte şirket ortaklığı ve müdürlüğünden ayrılmakla birlikte ihtilaflı dönemde yasal sorumluluğu devam ettiğinden ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olduğu, ancak dava konusu ödeme emrine dayanak alınan 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. Maddesi 2.6.1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten önceki olayda uygulanamayacağı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, düzenlenen ödeme emrinin yasaya uygun olduğunu ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35 inci maddesinde "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu ka nun hükümlerine göre tahsil edilir" hükmü mevcuttur.
Anılan madde mevzuatımıza 4108 sayılı Kanun'un 11 inci maddesiyle girmiş olup, maddenin gerekçesinde; "Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10 uncu maddesiyle, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri ile yabancı şahıs ve kurumların Türkiye'deki temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümden hareketle, tüzel kişilerin varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların tüzel kişiliğin kanuni temsilcilerinden 6183 sayılı Kanun'un cebri takibata ilişkin hükümlerine göre takip ve tahsili cihetine gidilmektedir. Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen fiyat farkı, kur farkı, haksız yere alınan ihracatta vergi iadesi, kaynak kullanımını destekleme primi gibi bazı amme alacaklarının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil imkanı bulunmadığında da kanuni temsilciler hakkında takibata geçilmiş ancak
Danıştay'ca verilen muhtelif kararlarla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen alacakların takibinde mezkur maddenin tatbik imkanı bulunmadığı yönünde görüş birliğine varılmıştır. Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen bu tür alacakların takibinde genel hükümlere başvurulması uzun zaman alacağı gibi bu hükümlerin uygulanması idareye pratik bir fayda da sağlamayacaktır. Bu itibarla, amme borçlusunun mal varlığından alınamayan bu tür alacakların kanuni temsilcilerinin, teşekkülü idare edenlerin veya yabancı şahıs ve kurum mümessillerinin mal varlığından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilini temin etmek ve Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacaklarda sorumlu olan bu şahısların diğer amme alacaklarının ödenmesinden
de sorumlu olmalarını sağlamak amacıyla 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35 inci madde eklenmiştir." denilmektedir.
Sözkonusu gerekçeden de anlaşılacağı üzere, 6183 sayılı Kanuna mükkerrer 35 inci maddenin eklenmesiyle, Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacakların ödenmesinden bu Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca sorumlu olan kanuni temsilcilerin, diğer amme alacaklarının ödenmesinden de bu esaslara göre sorumlu olmaları amaçlanmıştır.
6183 sayılı Kanun, 1 inci maddesinde sayılı vergi dahil tüm amme alacaklarının tahsil usulünü düzenlediğinden, mükerrer 35 inci madde vergi ve buna bağlı alacaklar için uygulanabilir gibi görünse de, Vergi Usul Kanunu'nun 10 uncu maddesinin özel nitelikli bir tahsil hükmü olan ikinci fıkrası zımmen veya açık olarak ılga edilmediği için, vergi ve buna bağlı alacaklarda mükerrer 35 inci maddenin uygulanma olanağı yoktur. Nitekim Kanunun gerekçesinde de Vergi Usul Kanunu'nun 10 uncu maddesine atıfta bulunularak, mükerrer 35 inci maddenin "diğer amme alacakları" için getirildiği belirtilmekle, paralel bir düzenlemeyle bu ayırıma gidilmiş olmaktadır. Bu durumda, vergi ve buna bağlı alacaklarda kanuni temsilcilerin takibi için uygulanacak madde özel hüküm olan Vergi Usul Kanunu'nun 10 uncu maddesi olup, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35 inci maddesi ancak diğer amme alacakları için uygulanabilecektir. Dolayısıyla, vergi ve buna bağlı alacaklar için kanuni temsilci olan davacının, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35 inci maddesine göre düzenlenen ödeme emri ile takibi mümkün değildir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi