Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/17276 Esas 2010/3539 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/17276
Karar No: 2010/3539
Karar Tarihi: 15.02.2010

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/17276 Esas 2010/3539 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2008/17276 E.  ,  2010/3539 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı ve karşı davalı, fazla çalışma, yıllık izin ücreti ile 2006
    Ağustos zam farkı alacağının davalı karşı davacı ise ihbar tazminatının ödetilmesine
    karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı
    reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı ve karşı davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı tarafından dava Sev-Sar İnş ve Malz Gıda Deri Konf Mob Tur San Tic Ltd Şti ünvanlı şirket ile Hüseyin Sarıduman ve Seval Yılmaz isimli davalılara yöneltilmiştir. Mahkemece hangi davalı ya da davalılar hakkında hüküm kurulduğu açıklanmaksızın, dava konusu alacaklar “davalıdan tahsiline” ibaresi ile yetinilerek karara bağlanmıştır.
    Anayasanın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HUMK.nun 388. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran yargıcın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır. (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
    Bozma nedenine göre, sair hususlar incelenmeksizin, hükmün hangi davalı ya da davalılar hakkında kurulduğu açık olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.