
Esas No: 2015/11880
Karar No: 2018/7822
Karar Tarihi: 08.11.2018
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/11880 Esas 2018/7822 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-son, 62/1, 52, 52/4 ve 63 maddeleri
gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay tarihinde katılan ..."ın cep numarasından telefonla arandığı, kendisini polis olarak tanıtan kişinin katılana adı ve soyadı ile hitap ederek kimliğini kaybedip kaybetmediğini, banka hesabı olup olmadığını sorduğu, Hakkari Yüksekova"ya kendisi adına olan bir hesaptan para havale edildiğini, gizli bir operasyon düzenleyerek bu şahsı yakalamaya çalıştıklarını, bankadaki paralarının Yüksekova"ya aktarılmaması için tüm parasını çekip sanık ... adına verdikleri hesap numarasına yatırmasını söylediği, katılanın kendisini arayan kişinin polis olduğunu söylemesi ve operasyondan bahsetmesi gibi sözlere inanarak, sanık ... adına Merter Keresteciler Şubesindeki hesaba 26.262,00TL parasını havale yoluyla gönderdiği, başkaca parası kalmadığını söylediğinde ise kendisini arayan kişinin kuyumcudan altın almasını ve söyleyecekleri adrese gelecek kişiye teslim etmesini bildirdiği, kredi kartlarıyla katılanın temin ettiği 15.742,60TL tutarındaki nakit ve altını kendisini arayan kişinin gönderdiği meçhul şahsa teslim ettiği, bu suretle katılanın hile ile kandırıcı nitelikte bulunan sözler sarfedilmek suretiyle toplam 42.004,60TL dolandırılmış olduğu, sanık ..."ın kimliği meçhul kişiyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanın kendi hesabına havale etmiş olduğu paraları çekmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği kabul olunan somut olayda, TCK"nun 158/1-f bendinde düzenlenen “banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması” suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun uygulanabilmesi için, bankanın maddi varlıklarının kullanılması gerekmekte olup, sanığın havale yapılan bankayı sadece ödeme aracı olarak kullanmaktan ibaret eyleminin meçhul sanığın kendisini polis memuru olarak tanıtması sebebiyle, eyleminin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren TCK"nın 158/L maddesine temas ettiği, suç tarihi itibariyle de TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen ve 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile uzlaşma kapsamına alınan “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, suç vasfında hataya düşülmek sureti ile TCK"nın 158/1-f maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de;
1) 5275 sayılı CGİK"nın 106/3. maddesi uyarınca, sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrileceği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının tamamının tahsiline karar verilip , hapse çevrileceğine ve bu husussun sanığa ihtarına karar verilmemiş olması,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, 3500 gün karşılığı olarak belirlenen adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.