10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/6538 Karar No: 2021/4636 Karar Tarihi: 05.04.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6538 Esas 2021/4636 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı kuruma eksik bildirildiği gerekçesiyle muhasebe bürosunda kesintisiz çalışmalarının tespiti ve eksik bildirilen sürelerin belirlenmesi için dava açmıştır. Mahkeme, ilk kararı davalı kurumun temyiz etmesi nedeniyle davalı kurum aleyhine olacak şekilde hüküm kurarak, bilirkişi raporunu da esas almamıştır. Sonraki bozma kararında ise işyeri belgeleri incelenerek davacının çalışma sürelerinin hizmet cetveline intikal edip etmediği araştırılması, imzaların sahte olup olmadığının irdelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak mahkeme sahtelik iddiasını araştırmadan karar verdiği için hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: İş Kanunu ve Medeni Kanun.
10. Hukuk Dairesi 2020/6538 E. , 2021/4636 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2018/367-2020/54
Dava, Kuruma eksik bildirilen hizmetlerin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin uyulan bozma ilamı sonrasında, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı vekili, davacının 05.11.2001 – 06.06.2005 tarihleri arasında, davalı ...’ye ait muhasebe bürosunda kesintisiz geçen çalışmalarının, davalı kuruma eksik bildirildiği gerekçesiyle eksik bildirilen sürelerin tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece uyulan son bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen 17.07.2017 günlü karar (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 11.09.2018 günlü, 2017/4572 E. - 2018/6187 K. sayılı ilamıyla özetle; “Mahkemece Dairemizin anılan bozma kararına uyulduğu halde ilk kararı sadece davalı kurum temyiz ettiği halde davalı kurum aleyhine olacak şekilde hüküm kurulduğu ortadadır. Ayrıca, bilirkişi raporu da hükme esas alınacak şekilde değildir. Zira, davacının hizmet cetveline geçmeyen davalı işverenin sunduğu belgelerdeki çalışma süreleri kuruma bildirilen hizmet olarak kabul edilmiş ve eksik bildirilen gün sayısı buna göre belirlenmiştir. Adli Tıp ve Adli Tıp Uzmanı bilirkişi raporuna göre davacının eli ürünü olduğu tespit edilen işten ayrılış bildirgeleri de dikkate alınmadan karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, davalı Kurumdan davalı işverenin sunduğu bordrolardaki (işyeri belgelerinde) davacının çalışma sürelerinin hizmet cetveline intikal edip etmediğini, etmemiş ise nedenini araştırmak, işten çıkış belgelerindeki imzaların davacının eli ürünü olduğu sabit olduğundan çıkış tarihinden sonra yeniden giriş tarihine kadar olan sürelerin reddine karar vermek, usuli kazanılmış hak ilkelerini de dikkate alarak davacının çalıştığının tespitine karar verilen süreleri infaza elverişli şekilde belirlemekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir” gerekçeleriyle karar bozulmuş, mahkemece işverence dosyaya sunulan imzalı bordro ve puantaj kayıtları esas alınarak fotokopi evraklar üzerinden karar verilmiştir. Ancak davacı tarafça puantaj cetvelleri ve işyeri bordrolarındaki imzaların sahte olduğu irdelenmemiştir. Mahkemece, davacı tarafça dosyaya sunulan imzalı belgelerin ıslak imzalı nüshaları getirtilerek, davacı tarafın sahtelik iddiası araştırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davalı kurumun temyiz itirazları şimdilik incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 05/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.