14. Hukuk Dairesi 2015/2088 E. , 2015/6518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 22.
TARİHİ : 06/05/2014
NUMARASI : 2013/503-2014/166
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2013 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen davanın davacısı şirket vekili tarafından davalılar aleyhine 07.11.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 06.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar S.. S.. ile S.. G.. tarafından davalı L.. S.. aleyhine açılan davada İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/121 Esas sayılı mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmişlerdir. Birleştirilen davada İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/707 Esas sayılı mirasçılık belgesinin iptali talep edilmiştir.
Mahkemece dava ve birleştirilen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, dava ve birleştirilen davanın davacıları tarafından hüküm temyiz edilmiştir.
Mirasçılardan L.. S.. muris eşi M.. S.."ın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddetmiş olup İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1425 Esas sayılı dosyası üzerinden mirasın reddinin tespitine ve özel kütüğüne tesciline karar verilmiştir. Mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tüm olarak kesilmiş sayılmaz. Miras açıldığında terekenin borcu alacaklılarından çok olupta miras alan bunu ödemeye yanaşmazsa, mirastan feragat eden kişi ölümden önceki beş yıl içinde muristen feragatin ivazı olarak aldığı şeyi ve semeresinden elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür. Öte yandan hakkında tenkis davası açıldığı zaman mirastan feragat eden mirasçı sözleşmeyle aldığını geri vererek terekenin taksimine iştirak edebilir. Görülüyor ki mirastan feragat edenin mirasla ilişiği tamamen kesilmez. Mirasçılık belgesi istemek maddi bir olayın varlığını ikrar ve kişiler arasındaki irs (soy) ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Mirastan ıskat ve mahrumiyet sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel değildir. Iskat, mahrumiyet, ret ve feragatin hukuki sonuçları terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğinden "sadece terekeye dahil mal ve haklar yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiği ve payın kime kalacağını belirleyen" sözlerin hüküm sonucuna eklenmesi suretiyle miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması gerekmektedir. Bu nedenle murisin eşi L.. S.."ın mirası İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1425 Esas sayılı dosyasında kayıtsız şartsız ret ettiğinden tereke mevcudu yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiğini ve paylaşma sırasında L.. S.."a ait iki payın da diğer paydaşlar S.. S.. ile S.. G.."ya ait olacağının tespitine şeklinde karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, asıl dava yönünden bu sebeple kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Birleştirilen dava yönünden yapılan inceleme de ise; Mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya iptali davası yetki belgesi verilen tarafından da açılabilir. Mirasçılık belgesinin iptalini dava etme hakkı iptali istenilen mirasçılık belgesinde kendisine olması gerekenden daha az pay verilen ya da mirasçı gösterilmeyerek hiç pay verilmeyen mirasçılar ile mahkemelerce yetki verilmiş olmak koşuluyla üçüncü kişilere aittir. Mirasçı sıfatına sahip olmayan kişilerin mahkemelerce yetkilendirilmiş olmadıkça açacağı bu tür davaların dinlenmesi mümkün değildir. Bunun yanında mirasçılık belgesinin iptali sonucunda hakları zedeleneceğinden açılacak bu tür davalarda iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı gösterilen ve kendilerine mirastan pay verilen tüm kişilerin hasım olarak gösterilmeleri de zorunludur. Taraf koşulu kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca öne sürülmese dahi mahkemelerce kendiliğinden incelenmesi gerekir.
Somut olayda, davacı M.. T... Tic. ve San. Ltd. Şti. alacaklı sıfatıyla aldığı yetki belgesine dayanarak İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinden mirasçılık belgesi almış olup bu ilamın iptalini talep etmektedir. Mirasçı sıfatı yoktur. Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle davacı şirketin dava açabilmesinin ön koşulu olan mirasçılık belgesinin iptali davası açmaya dair yetki belgesinin aranması gerektiği, yetki belgesinin bulunduğunun belirlenmesi halinde yukarıda açıklanan hukuksal olgu dikkate alınarak iptali istenilen mirasçılık belgesinde kendilerine mirastan pay verilen kişilerin tümünün davaya dahil edilmesi ve bu şekilde yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davacı şirketten mirasçılık belgesinin iptali hususunda dava açmak üzere alınmış yetki belgesi bulunup bulunmadığı sorulup saptanmadan var ise yetki belgesi dosya içerisine konulmadan ve mirasçılık belgesinde kendisine pay verilen tüm mirasçılara husumet yöneltilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.