Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/9227
Karar No: 2020/5311
Karar Tarihi: 08.12.2020

Danıştay 4. Daire 2016/9227 Esas 2020/5311 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/9227
Karar No : 2020/5311

TEMYİZ EDEN TARAFLAR: 1- ... Limited Şirketi
2- ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2009/2,3,4,5,7,8,9,10,11,12 ve 2010/1,12 dönemi vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemde davacıya fatura düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarındaki tespitler ile dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının ... ile ... 'den aldığı faturaların gerçek mal/hizmet alımına dayanmadığı ve sahte olduğu tespit edildiğinden bu faturalar üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka aykırılık, ..., ..., ..., ... Elektronik Yap. Tic. ve San. Ltd. Şti. 'den aldığı faturaların sahte olup gerçek mal ve hizmet alımlarına dayanmadığı hususunda somut ve yeterli tespit bulunmadığından anılan mükelleflerden alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda ve olayda koşulları bulunmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI: Yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığından davanın redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI: Yapılan cezalı tarhiyatların yerinde ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın kabul kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Tüzel kişiliği sona eren, dava ve taraf ehliyeti olmayan davacı şirket tarafından açılan davanın, ehliyet yönünden reddi gerektiğinden Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesinde mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nda, başlıbaşına bir varlığı olmak üzere örgütlenmiş kişi toplulukları ve belli bir amaca özgülenmiş olan bağımsız mal topluluklarının kendileri ile ilgili özel hükümler uyarınca tüzel kişilik kazanacakları; tüzel kişilerin, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehil olacakları; kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanacakları hükme bağlanmıştır.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticaret şirketleri ticaret siciline tescil ve ilan ile tüzel kişilik kazanmakta, ana sözleşmelerinde yazılı işletme konularında haklara ve borçlara sahip olmakta, organları tarafından temsil edilmekte, şirketin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde bu durumun ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmesiyle tüzel kişilikleri de sona ermektedir.
Bu düzenlemelere göre, sermaye şirketinin borçlu kılınabilmesi tüzel kişiliğini kaybetmemiş olmasına bağlıdır. Tasfiyesi tamamlanarak bu husus ticaret siciline tescil edilmekle tüzel kişiliği sona eren şirketin haklara sahip olması ve borçlu kılınması mümkün bulunmadığından, esasen adına tarhiyat yapılmasının hiç bir hukuksal sonuç doğurmayacağı gibi kanuni organları aracılığıyla temsil edilebilen şirketin tüzel kişiliğinin sona ermesi, organların bu sıfatının da sona ermesine yol açacağından, yargı yerlerinde temsil edilmesi de olanaksızlaşır.
Dava dosyasının incelenmesinden, Davacı ... Limited Şirketinin, 31/10/2013 tarihli genel kurul toplantısı ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, 11/11/2013 tarihinde tescil edildiği, 08/12/2014 tarihinde de tasfiyesinin sonuçlandırılarak, 17/12/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, davacı adına 08/12/2014 tarihli ihbarnamelerin düzenlenerek 11/12/2014 'de tebliği üzerine cezalı tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlüğün kaldırılması istemiyle bakılan davanın 09/01/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; davacı şirketin dava açıldığı tarihte dava ve taraf ehliyeti bulunmadığından dava konusu cezalı tarhiyatlara ve özel usulsüzlük cezasına karşı davacı şirket tarafından açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken, dava tarihi itibariyle tasfiyesi kapanarak tüzel kişiliği sona ermiş bulunan şirket adına esastan inceleme yapılarak davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönündeki Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
2. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi