
Esas No: 2017/1146
Karar No: 2018/3367
Karar Tarihi: 18.06.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1146 Esas 2018/3367 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalıya verilen kredi kartından doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının, davacı bankadan almış olduğu kredi kartıyla müvekkilinin fiilen bulunamayacağı yer ve mekanlardan alışveriş yapıldığının tespit edildiğini, kredi kartının kopyalanmış olabileceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Başlangıçta davanın görüldüğü Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi"nce yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasında yapılan takibin 5.667,37 TL"lik kısmına yönelik haksız itirazının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 1.084,01 TL"nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine,Dairemizin 25.2.2015 tarih 2014/19664E.- 2015/2573K sayılı bozma ilamı ile’’ 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 44/2. maddesine göre; " Kart çıkaran kuruluşlarca açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK."nun görevine yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." Bu yasal düzenleme karşısında, 01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkeme, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise 6100 sayılı HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesidir.
28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında ise görevli mahkeme, anılan kanunun 3/1-k-l,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmelidir.
Mahkemece, somut olayda davanın 24.07.2012 tarihinde açıldığı dikkate alındığında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. ’’gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmesinden sonra görevli ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucunda; Taraflar arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesi ile davalıya teslim edilen kredi kartını kullandığı, dava ve takibe konu 3 adet ekstredeki borcun daha çok taksitli nakit avans çekimine dayandığı, davalının şifrenin öğrenilmesi halinde derhal bankaya haber vermekle yükümlü olduğu, davalının bankaya yaptığı böyle bir ihbarın bulunmadığı, kart kopyalanmış olsa idi bu durumun taksitli nakit avans çekimlerinin başladığı son ödeme tarihleri 23/12/2011 ve 24/01/2012 tarihli ekstrelerde fark etmiş olmasının gerektiği,
Oysa davalının 23/12/2011 tarihli ekstre borcunu tamamen ve 24/01/2012 tarihli ekstre borcunun ise asgari miktarını ödediği, buna rağmen kredi kartını teslim aldığına ilişkin tutanaktaki imzanın inkarı üzerine davalıya görevsiz mahkemece ihtarlı isticvap davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılmadığı, dolayısıyla kredi kartının kendisi tarafından kullanıldığının kabul edildiği, sözü edilen tutanaktaki imza örneğinin ilk bakışta davalıya ait imzaya benzediği, davalının kredi kartı kullanımının sonucundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle takipte uygulanacak akdi temerrüt faizinin yıllık %34,08 olduğunun bilirkişice tespit edilmiş olması ve takip talebinde bu oranın talep edilmiş bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.