
Esas No: 2015/18039
Karar No: 2016/2075
Karar Tarihi: 16.02.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/18039 Esas 2016/2075 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 16.12.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan cenaze gideri nedeniyle oluşan sosyal sigorta yardımlarının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmişse de bozma gereği yerine getirilmemiştir.
1) Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir. 5510 sayılı Kanunun 21. maddesinin dördüncü fıkrası, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir.
Üçüncü kişinin rücu alacağından sorumluluğu kusur sorumluluğu esasına dayanır. Bir başka ifadeyle; üçüncü kişi, ancak kusurlu bir hareketinin varlığı halinde rücû alacağından sorumludur.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın üçüncü kişinin kusuru sonucunda meydana gelmesi halinde rücû edilecek miktar ise; sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemelerin tümünün, bağlanacak gelirlerin ise başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, davalıların toplam kusur karşılığından oluşmaktadır.
Somut olayda; davalılardan ..."ın ocak genel şefi, ..."in ..., ..."ın ise şirket müdürü olduğu belirtildiğine göre, davalıların üçüncü kişi konumunda olup olmadığı belirlenmeli, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Davalıların sorumlu olduğu miktar belirlenirken, ilk peşin değerlerin toplamının, davalıların kusur karşılığına hükmedilerek, üçüncü kişi konumundaki davalılar yönünden rücu edilecek miktarın fazla belirlenmesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2) Verilecek kararda, ilk kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden davacı Kurum lehine usûlî kazanılmış hak doğduğu hususu da gözetilmelidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalılardan ... ve ..."e iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.