Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3083 Esas 2018/7792 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, ortağı ve yetkilisi bulunduğu Renk Global şirketine ait suça konu 14/02/2006 keşide tarihli çeki çift imza ile keşide etmesi gerekirken, şirket yetkilisi olarak tek imza ile keşide ederek aldığı gemi karşılığında katılanın ortağı olduğu Buğra Gemicilik şirketine teminat olarak verdiği, daha sonra katılan tarafından çekin tahsil için bankaya ibrazında, keşide şartlarında eksiklik olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığı, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmaları, katılanın soyut beyanları, Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/56 E. 2012/736 K. sayılı kararı, ticaret sicil bilgileri ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suçun sübut bulduğuna ve eksik incelemeye dair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
TCK"nın 204/1 maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik suçunun” yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar gerçekleştiği anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.