Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1024 Esas 2020/1624 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1024
Karar No: 2020/1624
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1024 Esas 2020/1624 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi olduğunu belirtiyor. Sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan işçinin müvekkil aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili dava sonuçlanmış ve müvekkil tarafından ödeme yapılmıştır. Mahkeme kararında alacaklardan davalıların müştereken müteselsilen sorumlu tutulduğunu belirterek, müvekkil tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini hükme bağlamıştır.
Kararda hizmet alım sözleşmelerinin çalıştıran yüklenicilerin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu belirtilirken, yüklenicinin işverenle İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması, sözleşme hukukunun en temel ilkeleri arasında yer aldığı vurgulanmıştır.
Yıllık izinlerin kullandırılmaması durumunda iş sözleşmesinin feshedilmesiyle ücrete dönüştüğü, ihbar tazminatının son işveren sorumluluğunda olduğu, hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yüklenicilerin çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacakları belirtilirken, işveren tarafından yapılan feri mahiyetindeki ödemelerin de yüklenicilerden tahsil edilebileceği ifade edilmiştir.
Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceğinin ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: İş Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2019/1024 E.  ,  2020/1624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı ...Org. Tem. İnş. Tic. San. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, mahkeme kararında alacaklardan davalıların müştereken müteselsilen sorumlu tutulduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...Org. Tem. İnş. Tic. San. Ltd. Şti. vekili; davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı şirket, cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların iç ilişkisinde müşterek ve müteselsilen sorumlu olmayacağı bundan dolayı herkesin kendi sorumluluk miktarı çerçevesinde sorumlu olduğu gerekçesiyle davalıların sorumluluklarını belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ...Org. Tem. İnş. Tic. San. Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
    İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
    Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
    İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
    Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
    İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
    İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
    Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir.
    Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde hükmü temyiz eden davalı ...Org. Tem. İnş. Tic. San. Ltd. Şti.’nin kazanılmış hakları gözetilerek yeni bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...Org. Tem. İnş. Tic. San. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.