2. Hukuk Dairesi 2021/2969 E. , 2021/4758 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı mirasçıları tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davası devam ederken davacı erkek vefat etmiş ve davaya davacı erkek mirasçıları tarafından devam edilmiş olup, mahkemece TMK’nm 181. maddesine uygun olarak yapılan yargılama sonucunda davalı kadının davacı erkeğe ""Seni boşarım ulan, bana beş kuruşluk çay içirmiyorsun"" dediği ve eşyalarını da alarak evi terk edip gittiği gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı kadın kusur tespiti yönünden kararı istinaf etmiştir. Bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde, davacı erkeğin dava dilekçesinde kusur isnadında bulunmadığı, herhangi bir vakıaya ve tanık deliline de dayanmadığı, davalı kadının süresinde cevap vermediği, davacı erkek 10.01.2018 tarihli dilekçe ile bir kısım vakıaya ve tanık deliline dayanmış ise de kadın süresinde cevap vermediğinden yasal süreden sonra kadının verdiği dilekçenin davacı erkeğe cevap hakkı vermeyeceği, bu nedenle erkeğin 10.01.2018 tarihli dilekçesinde bildirilen vakıaların hükme esas alınamayacağı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmayan erkeğin dinlettiği tanıkların beyanının dikkate alınamayacağı ve kadına kusur yüklenemeyeceği belirtilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127. maddesinde, davalının dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesi verebileceği, 136. maddesinde davacının, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalının da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebileceği, 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmıştır, ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 139. ve 140. maddelerinde düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; dava dilekçesinin davalı kadına 29.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, kadının süresinde 03.01.2018 tarihinde cevap dilekçesi sunduğu, bu dilekçenin UYAP sistemi üzerinden incelenmesinde 04.01.2018 tarihinde mahkeme hakimi tarafından havale edildiği ve onaylandığı, dolayısıyla cevap dilekçesinin de usulüne uygun ve süresinde olduğu, erkeğin cevap dilekçesine karşılık olarak 10.01.2018 tarihinde cevaba cevap dilekçesi verdiği, davacı erkeğin cevaba cevap dilekçesinde somut kusur isnadında bulunduğu, tanıklarını bildirdiği, tanıkların da usulüne uygun olarak mahkemece dinlendiği anlaşılmaktadır. O halde, bölge adliye mahkemesi tarafından davalı kadının cevap dilekçesi vermediği, erkeğin yasal süreden sonra verdiği cevaba cevap dilekçesinin erkeğe cevap hakkı vermediği ve erkeğin cevaba cevap dilekçesinde bildirdiği vakıaların hükme esas alınamayacağı ve kadına kusur yüklenemeyeceği ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine karar verilmesi şeklinde verilen karar doğru olmayıp hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı erkek mirasçılarının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.06.2021 (Pzt.)