Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/19261 Esas 2007/21318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/19261
Karar No: 2007/21318
Karar Tarihi: 27.11.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/19261 Esas 2007/21318 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/19261 E.  ,  2007/21318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Şişli 1. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 21/09/2006
    NUMARASI : 2006/943-2006/1170

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne  karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.       
    Uyuşmazlık 3. kişinin İIK. 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı, istihkak davasına ilişkindir.Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı olarak gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İIK. 96/ı. maddesi uyarınca resen davacı 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İIK."nun 96/2 maddesi gereğince yokluğunda yapılan 3. kişinin ihtihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. (İIK. md 96/2)
    Somut olayda, borçluya kaydi haczin konulduğunun bildirilmesine ilişkin tutanağın İIK. 103 maddesine göre borçluya teblig işlemi yapılmadığı gibi davacının istihkak iddiasıda borçluya bildirilmediğinden, borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılmamaktadır.
    Bu durumda davanın borçluya yöneltilmesi gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindedir.
    Mahkemece takip borçlusuna dava dilekçesi ve davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkilinin tamamlanması ve delilleri toplanarak birlikte değerlendirmek suretiyle karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle taraf teşkili yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(Alacaklı)ya iadesine, 27.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.