4. Ceza Dairesi 2017/18838 E. , 2018/4820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜMLER : Beraat, direnme
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu"nun 13.07.2017 tarihli ve 2017/Bşk-169 Esas, 2017/189 Karar sayılı kararı ile Dairemizin 09.02.2017 tarihli ve 2017/362 Esas, 2017/3733 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılması üzerine Dairemize gönderilen dosya yeniden okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, her ne kadar mahkemesince direnme kararı verildiği belirtilmiş ise de, gerekçeli kararda bozma öncesi kararda yer almayan, Dairemiz bozma kararının içeriğini karşılar şekilde yeni gerekçelere yer verilerek bozmadan önceki kararın verildiğinin anlaşılması karşısında, bozma kararında belirtilen hususların tartışılarak yeniden kurulan hükmün temyiz incelemesine tabi "YENİ HÜKÜM" niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 31.03.2007 yerine her sanık için ayrı ayrı katılan kuruma tedavi yardımı beyannamesi verdikleri 2001, 2005, 16.01.2006, 17.01.2006, 18.01.2006, 29.03.2006, 30.03.2006, 27.09.2006 tarihleri olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
TCK"nın 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine bir belge oluşturulması ve oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması
gereklidir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaate göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır. Somut olayda, katılan kurum yetkililerinin sigortalıların ve beyannamelerde gösterdikleri yakınlarının başkaca sosyal güvenlik sistemlerine dahil olup olmadıklarını denetleme ve kontrol yükümlülüklerinin bulunduğu, sanıklar tarafından denetim imkanını ortadan kaldıracak şekilde ve durumu gizlemeye yönelik katılan kuruma karşı aldatıcı herhangi bir eylemlerinin bulunmadığı ve bu nedenle yalan beyanda bulunmak suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyizine gelince;
a)Sanık ... bakımından suçun oluştuğu 2001 tarihine göre sanık ... yararına olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihlerinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiğinin anlaşılması,
b)Sanıklar ..., ..., ... ve ..."a yüklenen ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Kanun"un 257/1 maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçundan öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Yasanın 66/1-e ve 66/2 maddelerinde belirtilen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin suç tarihleri olan 2005 (sanık ... bakımından), 16.01.2006 (sanık ... bakımından), 17.01.2006 (sanık ... bakımından), 18.01.2006 (sanık ... bakımından) tarihleri ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kamu davalarının 5320 sayılı Yasa"nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK"nın 223/8.maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.