17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/29853 Karar No: 2016/7415 Karar Tarihi: 11.05.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/29853 Esas 2016/7415 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahalli bir mahkeme tarafından verilen bir hırsızlık davası hükmü temyiz edildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, bir zorunlu müdafii atanmasına rağmen bunun sanık tarafından bilinmemesi durumunda müdafiye yapılan tefhim veya tebliğ, hukuki sonuçlar doğurmaz. Bu nedenle, mahkemenin gerekçeli kararın sanık tarafından öğrenilmesine kadar beklemesi ve bu süre içinde sanık müdafiinin temyiz başvurusunda bulunması gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın akıl hastalığı nedeniyle savunma yapamayacak durumda bulunduğu ortaya çıktığından, müdafi atanması ve savunmasının alınması gerektiği vurgulandı. CMK'nın 150/2. maddesi gereği istemi aranmaksızın müdafi atanarak hareket edilmesi ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hüküm bozuldu. Kanun maddeleri olarak CMK'nın 150/2. maddesi anılmıştır.
17. Ceza Dairesi 2015/29853 E. , 2016/7415 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın kendisine baro tarafından atanan müdafiiden haberdar olmadığının ve hakkında verilen hükmün de bu müdafiiye tefhim edildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.03.2008 tarih, 2008/9-7 Esas ve 2008/56 Karar sayılı kararında belirtilen "kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar olmadığı durumlarda zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmaz" hükmü gereğince gerekçeli kararın sanığın öğrenmesinden sonra sanık müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusunun süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, akıl hastalığı nedeniyle kendini savunamayacak durumda bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca istemi aranmaksızın müdafii tayini ile müdafii hazır bulundurularak, huzurunda savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.