23. Hukuk Dairesi 2011/2602 E. , 2012/2503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... Konukçu ile davalılar vekili Av. ... gelmiş, davalı kooperatife çıkarılan davetiyenin bila tebliğ edildiği anlaşılmış olup davacı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi üzerine dosyanın duruşmasız ve temyiz dilekçesinin de süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, davalılardan kooperatife ait iki adet villa satın aldığını, diğer davalıların bu kooperatifin kurucu ve yetkilileri olduklarını, ancak satın aldığı taşınmazların müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek, daire bedeli olarak ödemiş olduğu 86.000-DM’nin temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ... ve ... vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif temsilcisi, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesince, kooperatife karşı böyle bir talep hakkı bulunduğu sürece yöneticilere karşı henüz dava açma hakkı doğmayacağından gerekçeleri belirtilmeden, davalı kooperatif yöneticilerinin bu aşamada doğrudan sorumlu tutulmalarının doğru olmayacağı, konutların durumu, diğer üyelere konut dağıtımının yapılıp yapılmadığı hususları ve buna göre davacının isteminin eşitlik ilkesine uygun olup olmadığı hususlarının değerlendirilmemesinin, zamanaşımı defi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin, davalılardan ...’un yönetici olmadığı savunulduğuna göre, bu hususun araştırılmamasının, bir kısım davalıların sorumluluklarının gerekçeleri açıklanmadan ve kooperatif üyeliği ilişkisi dikkate alınmadan, davanın yalnızca bir taşınmaz satım sözleşmesine dayalı uyuşmazlık olarak nitelendirilmesinin ve buna göre yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, kooperatif dışındaki davalılar hakkında ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada 2001 tarihinde karar verildiği, zamanaşımı itirazının yerinde
olmadığı, davacının yaptığı ödemenin kooperatif kayıtlarına işlendiği, davacıdan parayı alan davalı ... ile diğer davalıların sorumluluklarının bulunmadığı, kooperatifin faal olup, kooperatif üyeliğinin devam ettiği, konutların bulunduğu alanın tarım dışı amaçlı kullanıma uygun olup, her türlü yıkım faaliyetinin durdurulması nedeniyle davacının zararının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, kooperatif dışındaki davalılar vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğine dayalı konut verilmemesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 86.000 –DM karşılığı 43.917,10 Euro’nun dövize uygulanan en yüksek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin olarak verilen ilk karar, davalı kooperatif bakımından temyiz edilmeden kesinleşmiş olduğu nazara alınarak, bu davalı bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmadan bu davalı aleyhine yeniden hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan gerekçeli kararda zamanaşımı süresinin dolmadığı belirtilerek zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiş ise de bu kararın uygun bir gerekçesi bulunmamaktadır. Mahkemece, suç tarihi ve suçun gerektirdiği zamanaşımı süresi ve YİBCGK’nun 03.06.1942 gün ve 1941/ 35 E, 1942/15 sayılı kararı gözetilerek denetime olanak verecek şekilde zamanaşımı def’i hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan davalı ... hakkında mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif dışındaki davalılar vekili ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.03.3012 gününde oybirliğiyle karar verildi.