Esas No: 2021/20713
Karar No: 2022/9478
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/20713 Esas 2022/9478 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/20713 E. , 2022/9478 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış olmasına rağmen hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu hususta mahallinde hüküm kurulması ve gerekçeli karar başlığında "2007- 2008 yılları" olarak gösterilen suç tarihinin son reçete tarihi olan "21.04.2008" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
A)Sanık ... müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Sanık ... müdafisinin 25.02.2015 tarihinde yüzüne karşı tefhim edilen hükmü 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 21.04.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B)Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin katılan vekili ve sanık ... müdafisinin; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlerine ilişkin katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Sanık ...'nın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden, yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık ... tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı; diğer sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekili ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden mahkûmiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
C)Sanıklar ... ve ... müdafisinin vekalet ücreti ile sınırlı, katılan vekilinin esasa yönelik temyizlerinin incelenmesinde;
Sanıkların kendilerini aynı vekil ile aynı davada temsil ettirmeleri nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.03.2019 tarihli, 2019/4-6 Esas ve 2019/214 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin vekalet ücretinin tayininde davacı veya sanıkların adedini ya da bir sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip olunan dava dosyalarının sayısını esas ve ilke olarak alması, taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava dosyası için ayrı ayrı tayinini öngörmesi, ayrı ayrı dava açılmadıkça vekalet ücretinin de ayrı ayrı belirlenmesinin ve sanıklara sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesinin mümkün bulunmaması karşısında, sanıklar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde olaşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “3.000 TL maktu avukatlık ücretinin hazineden alınarak beraat eden ve kendisini aynı vekil ile temsil ettiren sanıklara verilmesine” cümlesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D)Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin katılan vekili ve sanık ... müdafisinin temyizlerinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 21.04.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan kurum vekili ile sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
E)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre sanıklar ... ve ...'in hükümden sonra 15.10.2015, 09.09.2016 tarihinde; sanık ...'nın ise hükümden önce 04.08.2010 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davalarının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.