23. Hukuk Dairesi 2011/4990 E. , 2012/2495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin huzur hakkı alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin huzur hakkı borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların murisi ..."un 04.03.1999 - 01.09.2004 tarihleri arasında davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı, huzur hakkı ücretlerinin genel kurul kararlarıyla belirlendiği, buna göre davacının kooperatiften 7.700,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, huzur hakkı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece huzur hakkı ücretinin hesaplanması için inceleme yaptırılan ilk bilirkişi heyetinin verdiği 20.03.2008 tarihli raporda, asıl alacak miktarının 3.200,00 TL, faizin 586,78 TL olduğu bildirilmiştir. 23.12.2008 tarihli duruşmada, bu raporun yeterli olduğu açıklandıktan sonra, bir sonraki celse bu ara kararından dönülerek, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi, kooperatifin temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi ve buna göre faizin yeniden hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Diğer bir bilirkişi heyetinin verdiği 10.11.2010 tarihli raporda, asıl alacak miktarının 6.900,00 TL, faizin 508,14 TL olduğu hesaplanmış, ilk rapora göre özellikle asıl alacak miktarı bakımından oluşan farklılığın nedeni ve hangi farklı belgeler incelendiği açıklanmamıştır. Mahkemece, ikinci bilirkişi raporu alınması yoluna gidildikten sonra, ilk rapora neden itibar edilmediği gösterilmeksizin, ilk rapor ile çelişen ikinci raporun benimsenip hükme dayanak yapılması olanaklı değildir. Başka bir bilirkişi kurulundan, her iki raporu değerlendirip tartışan, itiraz noktaları üzerinde yeterince duran, çelişkiyi gideren, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınmadan, yazılı şekilde, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.