23. Hukuk Dairesi 2018/2 E. , 2020/2666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalılar vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı kooperatif vekili Av. ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde, yaptıkları bir takım iş ve işlemlerle müvekkili kooperatifi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 90.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 273.300,00 TL’ye arttırmıştır.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizce, davalıların görev yaptığı süreler dikkate alınarak sorumlu oldukları tutarların ayrı ayrı belirlenmesi, ayrıca görev yaptıkları dönemde toplanan aidatlar ve diğer tüm tahsilatlar ile bunun karşılığında yapılan imalatlar, konusunda uzman bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalıların görev yaptıkları dönemde davacı ... zarara uğrattıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 273.300,00 TL’nin, 198.423,29 TL’sinin davalı ...’tan, 74.876,71 TL’sinin davalı ...’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava hukukî niteliği itibariyle, kooperatifin önceki yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır.
Davacı kooperatifin farklı dönemlerde yönetim kurulu başkanlığı görevinde bulunan davalılar, Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere, oluşan zarardan, görev yaptıkları dönemle sınırlı olarak sorumludurlar. Mahkemece, davalıların görev süreleri dikkate alınarak, ayrı ayrı sorumlu oldukları tutarlar belirlenmiş olmasına göre hesap edilen tazminatın,
davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve hükmün bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "müştereken ve müteselsilen" ibaresinin çıkarılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıdan alınmasına, davalıdan alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.