Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takipte borçlu olarak gösterilen S. S., icra mahkemesine müracaatla, çek arkasında bulunan imzasına açıkça itiraz etmeksizin sadece ciro silsilesinin kopuk olduğundan bahisle takibin iptali isteminde bulunmuştur.
Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK"nun 598 ve 702 maddelerinde “senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı” öngörülmüştür. TTK"nun 721. maddesinde de belirtildiği üzere çekin cirosunun ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılması zorunludur. Çeklerde ciroyu düzenleyen TTK"nun 702. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran bir kimse, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağından, bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse, çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. Çizilmiş ciroların ise, yazılmamış hükmünde olacağı aynı madde hükmünde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan koşullar doğrultusunda somut olayın incelenmesinde; TTK"nun 730. maddesi göndermesiyle çeklerde de uygulanması gereken TTK"nun 595/2. maddesine göre, lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, sadece cirantanın imzasından da ibaret olabilir. Bu tür cirolara beyaz ciro denilir. İncelenen çek arkasında çekin beyaz ciro ile hamile geçtiği görülmektedir. Bu durumda yukarıda belirlenen ilkeler doğrultusunda beyaz ciro ile çekin takip alacaklısına geçtiği anlaşıldığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/04/2010 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
karşı oy yazısı;
TTK.nun 700. ve 701. maddelerine göre,çekte yer alan bir hakkın bir başka kimseye devri yada bedelinin tahsili amacı ile yetki verilebilmesi ciro ve teslim yolu ile mümkündür.Ciro beyaz veya tam ciro şeklinde yapılabilir.Herhangi bir kaydı içermeyen ciro temlik cirosu hükmündedir.Temlik cirosu ile çekte yer alan hak ciro edilen kişiye devredilmiş olur.Ancak bunun için öncelikle çeki elinde bulunduran kişinin meşru hamil sayılıp sayılamayacağı ciro zincirinin düzgün olup olmadığına bağlıdır.Somut olayımızdaki iptal edilen ve edilmeyen cirolar temlik cirosu şeklinde yapılmıştır.Çekte cirolar lehtarın eline geçtiği andan başlayarak ibraz süresi içerisinde bu sürenin sonuna kadar ciro edilebilir.İbraz süresinin geçmesinden veya bu süre geçmeden ödenmeme durumunun TTK.nun 720. maddesine göre usulüne uygun olarak tespit ettirilmesinden sonra çekin ciro edilebileceği kuralını getirerek bu cironun TTK.nun poliçe ve senetlere ilişkin 602. maddesindeki düzenlemeye paralel olarak ancak alacağın temliki hükümlerini doğurabileceği TTK.nun 705/1. maddesinde düzenlenmiştir.
Ciro zincirine göre yetkili hamil tespit edilir iken çizilmiş cirolar TTK.nun 702. maddesinde açıkça belirtildiği üzere yazılmamış hükmündedir.TTK.nun 730/13. maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı kanunun 639. madde hükmüne göre, poliçeyi ödemiş olan cirantanın kendi cirosunu ve kendisinden sonra gelen borçluların cirolarını çizebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayımızda, takibe konu yapılan çek, lehtar Ç. K. adına düzenlenmiş olup bu lehtar tarafından beyaz (tam) ciro ile S. S.ciro edilmiş daha sonra yine beyaz ciro ile Ç. K."ya geçmiş devamındaki cirolar ise tamamen silinerek iptal edilmiştir. Bundan sonra çek üzerinde 14 Temmuz 2008 tarihli Yapı Kredi Bankasına vekaleten Akbank T.A.Ş.nin ibraz kaşesi vardır. İbrazdan sonra çeki elinde bulundurup takibe koyan L.A."a yapılmış bir ciro mevcut değildir. Çizilen ve iptal edilen cirolar TTK.nun 702. maddesine göre yazılmamış sayılacağından yok hükmündedir. Bu halde ciro silsilesi içerisinde yer almayan L. A. bu çeke dayanarak takipte bulunamaz.( Hukuk Genel Kurulunun bu konuya ilişkin 24.04.1996 tarih ve 1996/12-136 E.,1996/288 K sayılı kararı.).Zira, ibraz anına kadar olan sürede çekte hamillik teslim yolu ile geçerse de tedavülü sona ermiş yani ibraz edilmiş çekte hak sahipliği TTK.nun 705. madde hükmünde belirtildiği üzere kendisine usulüne uygun olarak alacağın temliki hükümlerine göre yapılmış bir ciro ile mümkündür. Yani bu durumda TTK.nun 705. madde hükümleri uygulanır.İbrazdan sonra ispat külfetine ilişkin TTK.nun 702. madde uygulanamaz. Aksi takdirde yani sürelerin geçmesinden sonra cirosuz devre imkan tanındığı takdirde alacağın temliki hükümleri ve ispat konusunun kimlere uygulanacağı bir sorun olarak ortaya çıkar ve bu durumda TTK.nun 705. maddesindeki düzenlemenin de bir anlamı kalmaz. Aksinin kabulü yasa maddesini yok saymak olur. Bu nedenle takip alacaklısının yetkili hamil olmadığı düşüncesi ile kararın onanması gerektiğini düşündüğümden bozma yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.