12. Ceza Dairesi 2015/9948 E. , 2016/13590 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; 765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca ortadan kaldırma
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kentsel sit alanında yer alıp, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı"nın 07/04/1979 tarih ve 11144 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen; Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 02/05/2003 tarih ve 9784 sayılı kararı ile de tescilinin devamına karar verilen sivil mimarlık örneği yapının, 2 ve 3 numaralı parsellerde bulunduğu, 2 numaralı parselin, 26/05/1999 tarihi itibariyle sanık ...; 3 numaralı parselin ise, 09/09/1991 tarihi itibariyle sanık ...adına kayıtlı olduğu, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 04/02/1992 tarih ve 2802 sayılı kararında, 3 parseldeki binanın restorasyon projesi ile 28/01/1992 tarih ve 2797 sayılı karara göre hazırlanan 2 parselin cephe etütlerinin uygun olduğunun, projeye aykırı uygulama yapılması halinde, yapıya iskan izni verilemeyeceğinin belirtildiği, İzmit Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünce proje müellifi mimar ..."e gönderilen 05/02/1992 tarihli yazı ile, 3 parsel üzerinde mevcut binanın yıkılmasında belediye açısından sakınca bulunmadığının bildirildiği, 3 parselde inşa edilecek yeni yapı için yine aynı kurum tarafından 22/06/1992 tarihli yapı ruhsatının düzenlendiği, İzmit Belediye Başkanlığı Harita ve Kadastro Müdürlüğünce İmar Müdürlüğü"ne gönderilen 17/08/1992 tarihli yazıda, inşaatın temel üstü kontrolüne gidildiğinde, aplikasyon tutanağındaki ölçüler ile imar durumuna ve projeye uygun olarak yapıldığı tespitine yer verildiği, İzmit Saraybahçe Belediyesi tarafından da, 3 parselde inşa edilen yeni yapının tamamı için 31/12/2001 tarihli yapı kullanma izin belgesi düzenlendiği;
Sanık ..."ün, Kocaeli Müze Müdürlüğü"ne sunduğu 16/12/2011 tarihli dilekçe ile, 2 parsel sayılı arsada bina inşa edilmek üzere gerekli sondaj çalışmasına izin verilmesini istediği, bahse konu talebe istinaden kurul uzmanlarınca 18/04/2012 tarihinde yerinde inceleme
yapılarak, tapunun 2 ve 3 parselinde kayıtlı olup, kendi içinde bir bütün teşkil eden taşınmazın 2 parselde kalan kısmının yerinde bulunmadığının; 3 parseldeki kısmının ise onaylı restorasyon projesine aykırı olarak yapıldığının belirlendiği, Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 08/05/2012 tarih ve 354 sayılı kararı ile, onaylı restorasyon projesine aykırı uygulamaların üç ay içerisinde düzeltilmesine karar verildiği, kurul uzmanlarınca 20/11/2012 tarihinde yapılan incelemede, 3 parseldeki inşai müdahalenin onaylı projeye aykırı kısımlarının düzeltilmediği görülerek, söz konusu aykırılıkların tek tek tespit edildiği;
Sanık ..."in aşamalardaki savunmalarında, kendisine miras yoluyla intikal edip, 1999 yılında tapusunu aldığı 2 numaralı parselde herhangi bir yapı bulunmadığını, parsel üzerinde yıkım ya da inşaat gibi bir müdahale gerçekleştirmediğini beyan ettiği; sanık ..."ın, inşaat teknikeri olarak çalıştığını, sanık ..."in 2 parselde inşa etmek istediği bina ile ilgili olarak Müze Müdürlüğü"ne başvurup, parselin durumu hakkında bilgi aldığını, sonrasında parsel üzerinde hiçbir faaliyette bulunmadığını söylediği; sanık ..."nin de, 3 numaralı parselin kendisine eşi olan sanık ...tarafından hediye edildiğini, parselde gerçekleştirilen inşaat çalışmaları ile adı geçen sanığın ilgilendiğini, kendisinin inşai faaliyet ile ilgisinin olmadığını dile getirdiği;
Sanık ..."nin ise aşamalardaki savunmalarında, suça konu yerde, dışarıdan tek gibi görünen, ancak içeriden iki ayrı kullanımı bulunan binanın 3 numaralı parsele tekabül eden kısmını satın aldığını, 1992 yılında başvurduğu Anıtlar Kurulunca onaylanan proje doğrultusunda, binanın kendi parselindeki kısmını yıktığını, bu yıkım sırasında diğer parseldeki kısmının da yıkıldığını, aynı yıl, kendi parseli üzerine, aslına uygun olacak şekilde betonarme bir bina inşa edip, dışını ahşap kapladığını, bina için iskan ruhsatı aldıktan sonra herhangi bir tadilat faaliyetinde bulunmadığını, sadece, hırsızlık girişimlerinden korunmak için kuzey cepheye çelik kapı taktırdığını, eşi olan sanık ..."nin inşaat çalışması ile ilgisi olmadığını beyan ettiği;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kentsel sit alanı içerisinde yer alan sivil mimarlık örneği yapının, sanık ... adına kayıtlı 2 numaralı parsel üzerindeki kısmının, sanık ... adına kayıtlı 3 numaralı parseldeki kısmın yıkımı sırasında onunla beraber yıkıldığı, yıkımdan sonra 2 numaralı parselde izinsiz gerçekleştirilen herhangi bir inşai müdahaleye rastlanmadığı, 3 numaralı parseldeki inşaat çalışmasının da, parsel maliki olan sanık ... tarafından değil, eşi olan sanık ...tarafından yapıldığının her iki sanığın aşamalardaki savunmalarından anlaşıldığı, dolayısıyla, sanıklar ..., ... ve ..."nin, kendilerine suç isnadında bulunulmasını gerektiren bir eylemlerinin mevcut olmadığı;
Sanık ...yönünden ise; olay yerinde, önceki keşfe iştirak edenlerden farklı inşaat mühendisi, mimar ve sanat tarihçi bilirkişiler refakate alınmak suretiyle yeniden keşif yapılarak, 23/11/2012 tarihli kurul uzman raporunda tek tek sıralanan projeye aykırı uygulamaların yerinde tespit edilmesi, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, karbonlaşma, paslanma gibi teknik veriler ile dosya kapsamında mevcut tüm bilgi, belge, proje ve fotoğraflar birlikte değerlendirilerek, her bir müdahalenin yapım zamanının, niteliğinin (basit - esaslı) ayrı ayrı belirlenmesi ve binanın, onaylı projeye uygun hale getirilip getirilmediğinin de saptanması, böylece suçun unsurları tereddütsüz şekilde ortaya konulmak suretiyle ulaşılacak kanaate göre hukuki durum takdir ve tayininde bulunulması gerektiği gözetilmeksizin, yetersiz bilirkişi raporuna itibarla davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.