23. Hukuk Dairesi 2011/3854 E. , 2012/2490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, davalı kooperatif üyeliğinden 29.04.2003 tarihinde yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiğini, ancak bugüne kadar ödemiş olduğu aidatların iade edilmediğini ileri sürerek, 15.800,00 TL tutarındaki çıkma payı alacağının 30.04.2003 tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 29.04.2003 tarihli yönetim kurulu kararıyla üyeliğine son verilen davacının, davalı kooperatife toplam 15.800,00 TL ödemede bulunduğu, 27.04.2003 tarihinde yapılan 2002 yılı olağan genel kurul toplantısında üyeliği sona eren ortaklara ödemelerin üç yıl içerisinde yapılmasının karara bağlandığı, bu durumda davacının üyeliğinin sona erdiği tarihten itibaren üç yıl sonra 30.04.2006 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 15.800,00 TL"nin 30.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1. maddeleri gereğince kooperatif üyeliği sona eren ortak, çıkma payı alacağını ayrıldığı yıl bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra talep edebilir. Aynı kanun"un 17/2. maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Ancak bu durum kooperatife ödeme yapmayı geciktirme hakkı verirse de alacağın muacceliyet tarihini etkilemez.
Somut olayda davalı kooperatif yönetim kurulunun 30.04.2003 tarihli toplantısında davacının ihracına karar verilmiştir. Bu durumda çıkma payı alacağı, ortağın ayrıldığı yıl bilançosunun kesinleştiği 02.05.2004 tarihli genel kuruldan bir ay sonra muaccel olur. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde temerrüt faizinin bu tarihten itibaren hesaplanması gerekirken yanılgılı gerekçeyle, erteleme süresinin sona erdiği 30.04.2006 tarihinden itibaren hesaplanması doğru olmamıştır.
Öte yandan, mahkemece, müddeabih haline getirilip harcı yatırılan 15.800,00 TL" lik asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, faiz başlangıcı tarihinin dava dilekçesinde belirtilen tarihten farklı bir tarih olarak kabulu sonucu, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.