23. Hukuk Dairesi 2011/2639 E. , 2012/2488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleştirilen tazminat davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin üyesi olduğu kooperatifçe, müvekkiline ait konutun inşaatında eksik ve hatalı imalat yapıldığını, dairenin bir bölümüne projeye aykırı olarak kapıcı dairesi olduğu gerekçesiyle müdahale edildiğini, genel kurul kararına rağmen şerefiye bedelinin ödenmediğini, ferdi mülkiyete geçilmemiş ise de konutun geç teslimi nedeniyle kira bedeli hak edildiğini ileri sürerek, müdahalenin önlenmesi ile anılan kalemlerde belirtilen bedellerin davalıdan temerrüt faiziyle tahsilini; birleşen davada, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/725 esas sayılı dosyasında davanın reddine ilişkin kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığınca lehlerine bozulduğunu ileri sürerek, 13.06.2002 itibaren dava tarihine kadar 60 aylık kira kaybının faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan işler ve alınan kararların, belediyenin ıslah projesi ve kooperatif genel kurul kararlarına uygun olduğunu ve hatalı imalat için müteahhit firmaya dava açtıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ferdileşmeye geçilmediği ve kooperatifçe müteahhide karşı dava açıldığı, kot altındaki dairelerin aynı nitelikte olmaları nedeniyle şerefiye bedeli istenemeyeceği, müdahale edilen yerin de esasen ortak alan olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerektiği, mahkemece eşitlik ilkesi gereğince tüm konutların aynı şekilde eksik ve hatalı imalatlı olarak teslim edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, eşitlik yok ise davalı kooperatifin davadışı müteahhit firmaya dava açmış olmasının bu talebin esastan incelenmesine engel olmayacağı, üyeler arasında anılan hususta eşitlik bulunsa bile bu durumda da diğer dava beklenip, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekli olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucunda; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, sonucu beklenen ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/576 esas sayılı dosyasının iş bu dosyayı ilgilendiren bölümler yönünden kesinleştiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesinde yer alan eşitlik ilkesinin somut olayda gerçekleşmiş olduğu, meskenlerin tüm üyelere aynı tarihte teslim edildiği ve aynı niteliklerle yapılmış olduğu, bu sebeple davacının mevcut duruma katlanması gerektiği gerekçesiyle asıl davanın, evvelce verilen ve bozma kapsamı dışında kalan red kararı nedeniyle ek davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, eksik imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Eksik imalatlarla ilgili davalı kooperatif tarafından yüklenici aleyhine açılan alacak davası .... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/576 esas, 2010/742 karar sayılı kararıyla sonuçlanmış ve eksik imalat bedeli olarak dosyamız davalısı kooperatife 219.303,30 TL" nin ödenmesine ilişkin karar kesinleşmiştir. Dosyamız davalısı kooperatifin kazandığı bu miktarın içinde davacı ve diğer ortakların dairelerinde yapılan eksik imalat bedelinin bulunduğu kuşkusuzdur. Bu durumda, mahkemece bilirkişiden yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak alınan tazminattan davacının payına düşecek miktarı belirtir, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.