Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/729
Karar No: 2018/186

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/729 Esas 2018/186 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/729 E.  ,  2018/186 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Günü : 25.05.2016
    Sayısı : 244-167

    Sanıklar ..., ... ve ..."nün nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraatlerine ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 30.12.2014 tarihli ve 297-472 sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 23. Ceza Dairesince 21.03.2016 tarih ve 3089-3179 sayı ile;
    "...Katılanın, suça konu belgenin, altında imzası bulunan başka bir belgeden kesilip, sahte olarak oluşturulduğunu beyan ettiği, suça konu belgenin boyutlarının katılanın beyanı ile uyumlu olduğu, ayrıca dosyada mevcut 05.02.2014 tarihli Jandarma Kriminal raporunda suça konu belgenin farklı zamanlarda hazırlanıp hazırlanmadığı hususunda bir tespit yapılamayacağı belirtilmesine karşılık, 23.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda suça konu belgenin tamamen sahte olarak oluşturulduğunun ifade edildiği, 27.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise suça konu belgenin bir bütün olarak hazırlanmadığı, ... yazısındaki "k" harfinin, belgenin tam sağ kenarına dayanmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun ifade edildiği, böylelikle raporlar arasında çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu belgenin Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilip, suça konu belgedeki imzanın, katılana ait başka bir belgeden kesilip üzerinin doldurulmak suretiyle sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığının tespiti ve ayrıca sanık ... savunmasında 05.01.2013 günü kendisinin katılan tarafından arandığını iddia ettiğinden 05.01.2013 tarihinde sanık ..."nin telefonuyla bu yönde bir iletişim bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 25.05.2016 gün ve 244-167 sayı ile önceki hükümlerinde direnmiştir.
    Bu hükümlerin de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2016 tarihli ve 315354 sayılı "onama" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kurulunca 22.12.2016 gün ve 1450-2153 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, 30.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 22.12.2016 tarihli ve 398 sayılı kararı ile Yargıtay 23. Ceza Dairesinin kapatılması nedeniyle aynı karar uyarınca bu Daireye ait işlerin devredildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılan inceleme sonucu 25.04.2017 tarih ve 14751-9927 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının sübutu bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, ilk hükümde direnilmesine karar veren yerel mahkemenin hüküm fıkrasını yeniden kurma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ve direnme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sonucunda, direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan, bozulmakla ortadan kalkan önceki hükümlerin gerekçe kısmı, tırnak işareti içerisinde aynen alıntılanarak, bu kısma direnme kararının “Kabul ve gerekçe” başlığı altında yer verildiği, hüküm bölümüne ise bozulan hükümlerin hüküm fıkralarının tırnak işareti içerisinde aynen taşındığı ve bu hükümlere atıf yapılarak “...ilişkin mahkeme kararımızda CMK 307/3. maddesi gereğince direnilmesine...” ifadesinin kullanılması ile yetinildiği anlaşılmaktadır.
    Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı CMK’nun 34. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi bu durumun uygulamada da keyfiliğe yol açacağında kuşku yoktur.
    Öte yandan; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış uygulamalarına göre, bir hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından, mahkemelerce direnme kararı verilirken, 5271 sayılı CMK"nun 230, 231 ve 232. maddelerine uygun yeni bir hüküm kurulması ve direnmeye ilişkin gerekçenin de gösterilmesi zorunlu olup, aksi hâl 1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 308. maddesi uyarınca mutlak hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 230 ve 232. maddeleri uyarınca, aynı Kanunun 223. maddesine göre hükmün ne olduğu herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmeli, bozulmakla tamamen ortadan kalkan ve infaz yeteneğini yitiren önceki hükme atıf yapılmasıyla yetinilmemeli, onandığı takdirde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir hüküm kurulmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında ön sorunlara ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
    Yerel mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, direnme nedenleri gösterilmeden ve bozmaya niçin uyulmadığı açıklanmadan bozulmakla tamamen ortadan kalkan önceki hükümlerde direnilmesine karar verildikten sonra, CMK"nun 223, 230 ve 232. maddeleri uyarınca verilen kararın ne olduğu da belirtilmemiş ve kararda bulunması zorunlu olan "hüküm" kısmı eksik bırakılmıştır.
    Bu itibarla, diğer yönleri incelenmeyen direnme kararına konu hükümlerin belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.05.2016 tarihli ve 244-167 sayılı direnme kararına konu hükümlerin, yasal ve yeterli direnme gerekçesi içermemesi ile usul ve kanuna uygun olarak hüküm kurulmaması isabetsizliklerinden diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.04.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi