10. Hukuk Dairesi 2015/25247 E. , 2016/2030 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanun’un 79. maddesidir. Mahkemece, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek, bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Eldeki dosyada, davacı 01.04.1975-1977 Aralık arasındaki hizmetlerinin tespiti istemli açılan davayı mahkeme davacının davasını hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Öncelikle davacı isticvab edilerek talebi açıklattırılmalı eğer hizmet tespiti istemine ilişkin ise davacının dava dilekçesinde belirttiği yaşlılık aylığından yararlanmak üzere yapmış olduğu başvuruya kurum tarafından verilen cevapta ‘01.04.1975 tarihli ilk işe girişiniz mevcut ise de işyerine ait 1975 yılı bordrolarının incelenmesinde bordrolarda adınızın bulunmadığı tespit edilmiştir.’ şeklinde kurumun bir belirtmesi olup olmadığı ve işe giriş bildirgesi olup olmadığı araştırılmalı, hak düşürücü süre irdelenmeli, davacının şahsi sicil dosyası işverenden istenmeli, işyerinin türü ve niteliği belirlenmesi için gerekirse ilgili vergi dairesine yazı yazılarak talep tarihinde davalı işverenin yükümlülük ve faaliyet durumu saptanmalı, davalı Kuruma verilmiş mevcut dönem bordrolarında kayden çalışması görünen ve uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan diğer bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, sigortalının kayıtlarda örünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; çalışmanın varlığı, tam zamanlı olup olmadığı, mevsimlik çalışma olup olmadığı işyerinin niteliği ve kapsamı gözetilerek belirlenmeli, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, varsa işçi alacakları dosyası getirtilip incelenmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Eğer isticvab sonucunda davacının talebi, sicil numarası üzerinden bildirilen primlerin kendisine ait olduğunun tespiti ise; varsa işe giriş bildirgesinin davacıya ait olup-olmadığı fotoğraf ve imza incelemesi yapılarak, gerektiğinde tanık beyanlarına başvurularak araştırılmalı; yine, bildirgede belirtilen aynı kayıtlı başka birisinin bulunup-bulunmadığı nüfus idaresinden sorularak, varsa, hak alanını ilgilendireceğinden davaya dahil edilmeli, çalışmaların geçtiği dönemdeki işyerine ilişkin dönem bordoları, işyeri dosyası celbedilmeli; bildirilen çalışma döneminde davacıyı yakından tanıması gereken müdür, şef, çalışma arkadaşları ile aynı yerde çalışması bulunan bordo tanıkları gerekirse re’sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.