
Esas No: 2016/16477
Karar No: 2017/8752
Karar Tarihi: 2.10.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/16477 Esas 2017/8752 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... şirketi yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde müvekkilinin... plaka nolu 2010 model Renault Marka, fluence 1.5 DCI model, ... motor nolu,... numaralı araç tescil belgeli hususi otomobilin maliki bulunduğunu, anılan arabanın trafikte müvekkili adına tescili yapıldığını, işbu aracın davalı şirkete, 18.07.2014 başlangıç 18.07.2015 bitiş tarihli arabam garantide genişletilmiş ... poliçe nosu ile kasko yaptırıldığını, söz konusu aracın 06.12.2014 günü müvekkili tarafından ikametgahının bulunduğu evin önüne park yaptığını, müvekkilinin 07.12.2014 günü evinden işyerine gitmek için dışarı çıktığında, arabasının yerinde olmadığını fark ettiğini, bunun üzerine derhal... Polis Merkezi Amirliğine başvurarak arabasının çalındığını, bu nedenle şikayetçi olduğunu bildirmiştir. Polisçe yapılan tahikatta, aynı gün aracın bulunduğu,... adlı şahısın diğer iki arkadaşıyla beraber sevk ve idaresinde Hoşdere istikametine giderken direksiyon hakimiyetini kaybederek aydınlatma direğine çarpıp ağaca vurması nedeniyle, hasarlı trafik kazası meydana geldiği tespit olunduğunu, ilgili hasar yeri tespit tutanağı ve ifadelerden de durum anlaşıldığını, müvekkilinin ... Polis Merkezi amirliğine şikayette bulunduğu gibi, yine ... Cumhuriyet Savcılığına vermiş bulunduğu 05.01.2015 tarihli dilekçesinde de, arabasını çalındığını öğrendiği..."tan şikayetçi olduğunu, savcılıkça gerekli araştırma ve soruşturma yapılarak zanlının TCK"nın ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmasını talep ettiğini, ... Cumhuriyet savcılığı"nın 2014/41690 hz. dosyası ile hadise ve şüpheli hakkında yapılan kovuşturmanın devam ettiğini, davalı ... şirketine... poliçe nosu ile kasko yaptırılan... plaka nolu aracın çalınması ve hasara uğraması nedeniyle rayiç bedeli olan 30.000,00 TL"sının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde poliçe üzerinde dain-i mürtehin kaydının bulunduğu, TTK"nın 1456/2. maddesi gereğince rehin alacaklısının davaya muvafakatinin gerektiği, kazanın kasko poliçesi ile teminat altına alınan bir hasar olmadığı,...’un eyleminin TCK 155 kapsamında bulunduğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ..."un davacının iş yerinde abisi ..."ın çalışması nedeniyle gidip geldiği, bu gidip gelmeler sırasında davacıya ait arabanın anahtarını davacının iradesi dışında aldığı, daha sonra yargılama dışı arkadaşları ile birlikte araç ile gezdiği ve kaza yaptığı, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları A.5.4 kapsamında gerekli sürücü belgesine sahip olmayanlar tarafından aracın kullanılması halinde meydana gelecek zararlar ... teminatı dışında olduğu ve bu nedenle ... şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın davalı ... şirketi yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne, 30.000,00 TL"nin davalı ..."dan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko ... poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
1-TTK’nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse, bu sıfatla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına ... ettirebileceği gibi aynı Yasanın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı, rehin alan hesabına ve onun lehine de ... ettirebilir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca da ... tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan ... şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve ... ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine ... edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani ... bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya ... bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu dava şartının yerine getirilmiş sayılacağı Dairemiz yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
Somut olayda; kasko ... poliçesinde ... Bankası lehine rehin hakkı olduğu görülmektedir. Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakat davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olup; açılan davaya muvafakatının olup olmadığı hususları ilgili bankadan sorularak gelen cevap yazısı ile usulüne uygun olduğunun anlaşılması halinde mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Dava konusu olayda; davacı şirkete ait ve davalı ... şirketi tarafından kasko sigortalı araç, park halinde bulunduğu yerden çalınmıştır. Hırsızlık olayının şüphelilerinin yakalandıkları ve haklarında açılan kamu davasının yargılamasının devam ettiği anlaşılmıştır. Davalı ...; Davalı ...’un sigortalı aracın yedek anahtarını sigortalının işyeri çekmecesinden alıp park halindeki aracı çaldıktan sonra kazanın meydana geldiğini ve aracın sürücüsü durumunda olan...’ın sürücü belgesinin olmadığını belirterek zararın teminat dışı kaldığını iddia etmektedir.
Taraflar arasındaki çekişme, aracın anahtarının ne şekilde ele geçirildiği, aracın çalınma şekli ve dolayısıyla zararın teminat kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1. maddesine göre; gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, TTK.’nun 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir ... ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve TTK.’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde ... teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Borçlar Kanunu’nun 53. maddesine ve yerleşik ... uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.
Somut olayda, Büyükçekmece 9.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/212-2015/507 sayılı dosyasında, davalı sanık... hakkında;Suça sürüklenen çocuğun hırsızlık kastı ile davacıya ait aracın anahtarını iş yerindeki çekmeceden aldığı ve daha sonra yeminli tanık ... ve ..."ın anlatımlarına göre arabayı alıp getirdiği, bu suret ile haksız yere elde bulundurduğu, anahtarla hırsızlık suçunu işlediği, ancak suça sürüklenen çocuğun bu aracı geçici olarak kullanmak amacıyla hırsızladığı, anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun cezalandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Verilen hapis cezası ertelenmiştir. Dosya kapsamından; kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de somut olayın özelliği itibariyle maddi vakıanın, özellikle araç anahtarının ne şekilde ele geçirildiğinin tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle sözü edilen ceza davasının sonucu ve kesinleşmesi beklenmeli, tüm deliller birlikte yeniden değerlendirilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.