Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, muris R.. D.."in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller neticesinde davacıların mirası hükmen ret etme haklarının olmadığı, borcu kabul ettiklerine dair eylemde bulundukları ve davanın ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın miras bırakan R.. D.." in ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK"nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, miras bırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, Türkiye Halk Bankasındaki murise ait kredi borcunun kimin tarafından taksitlendirilip ödendiği araştırılmadığı gibi B.. D.. dışındaki davacıların terekeyi sahiplendiğine ilişkin davranışlarının neler olduğu da gerekçeli kararda açıklanmamıştır. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan ayrıca murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olup olmadığı usulüne uygun şekilde araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.