19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1749 Karar No: 2017/9188 Karar Tarihi: 06.11.2017
5490 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/1749 Esas 2017/9188 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2017/1749 E. , 2017/9188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5490 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 29.09.2015 gün ve 2015/11-412 Esas, 2015/286 sayılı kararında da açıklandığı üzere sanığın, aslında daha önce gayrıresmi ilişki yaşadığı Perihan"dan olan çocuğunu, .....ile olan resmi evliliklerinden doğmuş gibi Nüfus Müdürlüğüne 17.09.2010 tarihinde tescil ettirmekten ibaret eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağını değiştirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kable göre ise; 2-Sanık tarafından Nüfus Müdürlüğüne başvuru ile tescil işlemi yapılan tarihin 17/09/2010 tarihi olduğunun dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneği ile sabit olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak 13/06/2012 tarihinin yazılması, 3-Sanığın Nüfus Müdürlüğüne başvuru ile vermiş olduğu beyanına ait belge aslının nüfus müdürlüğünden celp edilerek kovuştuma dosyasına eklenmemiş olması, 4-Hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında üç defa ayrı ayrı cezalandırılması şeklindeki tespite karşın; hüküm fıkrasında bir defa cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması, 5- Sanık hakkında TCK 50/1-a maddesi uyarınca 5 ay hapis cezasından çevrilen 150 gün adli para cezasının günlüğü 30 TL olarak takdir edilirken, bu karara dayanak olarak belirtilen gerekçelerden birinin de kovuşturma dosyası ile ilgisi bulunmayan " kaçak sigaraların miktarının fazla olmaması" tespitine dayandırılması, 6-Kovuşturma dosyasında suçtan zarar gören bir kurum bulunmamasına rağmen, sanık hakkında CMK"nın 231/5 maddesinde düzenlenen Hükmün Açıklanmasının Geri
Bırakılması müessesesinin uygulanmamasına dair karar verilirken, "katılan kurumun zararı sanık tarafından giderilmiş ise de" şeklinde kovuşturma doyası ile bağdaşmayan bir ibarenin hükme eklenmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.