Esas No: 2022/4131
Karar No: 2022/3132
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4131 Esas 2022/3132 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4131 E. , 2022/3132 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Eşe karşı kasten yaralama suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair ... 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli ve 2019/790 Esas, 2021/322 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin merci ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/583 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 04.02.2022 tarihli ve 2021/27743 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2022 tarihli ve 2022/23638 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı Dosya kapsamına göre, Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilmesi üzerine merci ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2021 tarihli kararı ile, "...sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde suç tarihinden önce işlediği kasıtlı suçlardan mahkumiyet hükümlerinin bulunduğundan..." bahisle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilâmında ayrıntıları açıklandığı şekilde, 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinde tekerrür hükümlerinin uygulanması için öngörülen sürelerin geçmiş olduğu hâllerde, önceki mahkumiyet hükümlerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesi yönünden engel oluşturmayacağının kabulünün adalet ve hakkaniyete uygun olacağı, somut olayda sanığın adlî sicil kaydında yer alan Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 29.01.2014 tarihli ve 2013/91 Esas, 2013/673 sayılı ilamına konu 5 ay hapis cezasının 21.08.2014 tarihinde, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.10.2005 tarihli ve 2004/290 Esas, 2005/455 sayılı ilamına konu 3 yıl 4 ay hapis cezasının ise 21.08.2014 tarihinde infaz edildiği, dosyaya konu sanık tarafından 09.09.2019 tarihinde işlenen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen suçun, anılan kararlardaki cezaların infaz edilmiş olduğu tarihten itibaren 5237 sayılı Kanun’un 58/2-b maddesinde öngörülen üç yıllık sürenin dolmasından sonra
gerçekleştiği, adlî sicil kaydındaki suçların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilmeksizin itirazın reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nin 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece sanığın eşini kasten yaralama suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik o yer Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine mercii itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermiştir.
Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde; Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 29.01.2014 tarihli ve 2013/91 Esas, 2013/673 Karar sayılı kararıyla sanığın 5237 sayılı TCK’nin 106/1-1. cümle, 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 29.01.2014 tarihinde kesinleştiği, 21.08.2014 tarihinde infaz edildiği,
... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.10.2005 tarihli ve 2004/290 Esas, 2005/455 Karar sayılı kararıyla sanığın 765 sayılı TCK’nin 456/2, 457/2, 59, 40. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 18.02.2007 tarihinde kesinleştiği, 05.08.2013 tarihinde infaz edildiği, infazdan itibaren de tekerrür hükümlerinin düzenlendiği 5237 sayılı TCK'nin 58/2-b maddesinde öngörülen 3 yıllık sürenin dolmasından sonra incelemeye konu suçun işlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Sanığın adli sicil kaydının inceleme konusu suç yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nin 231/6-a maddesinde sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması şartının gerçekleşmesi gerekmektedir. Mezkur düzenlemede tekerrür süresinin geçmiş olmasına dair bir şartın gerçekleşmiş olmasından bahsedilmemiştir.
Bununla birlikte, müessir fiil suçu yönünden 5 yıllık silinme koşullarının oluşması nedeniyle anılan kayıt hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel değildir.
Tehdit suçuna ilişkin kayıt yönünden ise; 5237 sayılı TCK'nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen "tehdit" suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK'nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, söz konusu ilamla ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Böylece, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına dair mercii kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/583 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.