23. Hukuk Dairesi 2011/3599 E. , 2012/2476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı hakkında aidat borcundan dolayı yapmış oldukları icra takibine davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı,davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı istifa etmiş olsa da istifa tarihine kadar olan aidat borçlarından sorumlu olduğu gibi, istifa tarihinden sonra da davacı kooperatifin davalıya ait taşınmazın içinde bulunduğu siteye yaptığı hizmetlerin davalının taşınmazına değer kazandırması, davalı ortak olmasa da yapılan hizmetlerden dolayı fayda elde etmiş olması nedeniyle, bu faydanın maliyetine katlanmak zorunda olup davalının bu hizmetlerden faydalandığı halde ödeme yapmamasının Medeni Kanun"un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davanın icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.100,00 TL asıl alacak, 9.720,00 TL gecikme cezası toplamı üzerinden iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi raporunda 24.06.2007, 20.04.2008, 14.06.2009 tarihli genel kurullarda belirlenen aidatlar ve gecikme cezası oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı belirtilmiş ise de, dosyada 21.03.1999 tarihli genel kurul kararından başka genel kurul kararı yoktur. Bu nedenle genel kurul kararları dosyaya getirtilerek davalının istifasından sonraki dönem için üyelik aidatı talep edilemeyeceği, ancak genel giderlerden sorumlu tutulabileceğinden bu ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak rapor hazırlanması için kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek alacak ve borç miktarlarını belirtir açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.