7. Ceza Dairesi 2015/13441 E. , 2015/18395 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 7 - 2015/138419
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/03/2015
NUMARASI : 2013/86 (E) ve 2015/72 (K)
SUÇ : 5411 sayılı Kanun"a Aykırılık
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
Sanığın 5411 sayılı Yasa"nın 160/2. maddesinde tanımlanan nitelikli zimmet suçunu işlediği iddiası ile açılan davanın yargılaması sonucunda, anılan yasa maddesi uygulanmak suretiyle mahkumiyet kararı verilmiş ise de,
1-Sanığın, mudi İ.. K.."ndan elden teslim aldığı 2.000,00 TL ile mudi R.. K.."dan elden teslim aldığı 15.500,00 TL"sını banka kayıtlarına intikal ettirmemek şeklinde kabul edilen eylemlerinin ne surette 5411 sayılı Yasa"nın 160/2. maddesi uyarınca zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmiş olduğu da denetime imkan verir şekilde karar yerinde tartışılmaksızın ve bu eylemlerin basit zimmet kapsamında kaldığı gözetilmeden, hatalı nitelendirme sonucu yazılı şeklide hüküm kurulması,
2-Mahkemece, sanığın, nitelikli kabul edilen iki eylemi dışında kalan tüm diğer eylemlerinin basit zimmet kapsamında kaldığı kabul edilmiş ise de, bu eylemler arasında sahte imzalı belgelerin de bulunması, bu tür belgelerdeki imzaların aldatıcılık özelliklerinin olup olmadığının tayininde ve hükme esas alınan 30.06.2013 tarihli raporu düzenleyen bilirkişiler arasında grafoloji uzmanın yer almaması, Heyetimizce yapılan incelemede ise bir kısım sahte belgeler üzerindeki imzaların mudilerin banka nezdindeki mukayeseye esas imzaları ile benzerlik arz ettiğinin gözlemlenmiş olması karşısında;
Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre, tediye fişine (ya da mudi adına düzenlenen diğer belgelere) mudi yerine sahte imza atılmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylemin basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek;
Sahte imzalı belgeler kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde, eylemin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından, mudilere ait hesap kartonerlerinde bulunan imzalarla, mudiler adına sahte olarak atılan belgelerdeki imzalar karşılaştırılıp, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde ise mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından, grafoloji uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup, sahte imzalı fişlere ilişkin olarak, her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde, eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıkları tespit edilerek, buna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, meslekleri itibariyle bu konuda uzman olmayan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora itibar edilmek suretiyle ve eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3-5411 sayılı Yasa"nın 160/2. maddesinde "Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde faile oniki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece re`sen ödettirilmesine hükmolunur." şeklinde düzenlemenin yer alması karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesi uyarınca temel hapis ve gün adli para cezası belirlenip, yine uygulanma koşulları oluşmuş ise anılan yasanın 61/4. maddesi uyarınca bu cezalardan artırım ve indirim yapıldıktan sonra, hürriyeti bağlayıcı ceza ile birlikte hükmedilen sonuç adli para cezasının, ödenmemiş zararın üç katından az olması halinde bu miktara yükseltilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hatalı uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca cezada kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 24/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.