17. Hukuk Dairesi 2015/1833 E. , 2017/8733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 14/10/2009 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın çarpışmaları şeklinde gerçekleşen kazada yolun kenarında bekleyen davacı ..."in eşi ve diğer davacıların babaları ..."e çarpması sonucu ..."in ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ... için 4.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, ... , ..., ... ve ... için ayrı ayrı 2.000,00 TL"şer maddi, 15.000,00 TL"şer manevi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 05/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat alacak miktarının 316.031,50 TL artırılarak toplam 328.031,50 TL olarak ve ayrıca dava dilekçelerinde ayrıntılı belirtildiği üzere toplamda 85.000,00 TL manevi tazminatın (manevi tazminat için ... şirketleri hariç olmak üzere), yine ıslahla kaza tarihinden itibaren işleyecek en ... banka reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; poliçe gereği şirketlerinin sorumluluğunun limitle sınırlı olup, manevi zararlardan ise sorumluluğu olmadığını, dava açılmadan önce davalı şirkete müracaat olmadığından temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; kazaya karışan aracın kazanın olduğu tarihte davalı şirket tarafından sigortalı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; araç sürücüsü olmadığı için davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, ceza dosyasında tespit edilen kusur oranlarının da doğru olmadığını, davacıların uğramış oldukları destek tazminatını ... firmalarından aldıklarını ve talep edilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ve davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 4.000,00 TL"ye dava, 87.775,42 TL"ye ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 91.775,42 TL maddi tazminatın, davacı ... için 2.000,00 TL dava, 2.886,51 TL"ye ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 4.886,51 TL maddi tazminatın, davacı ... için 2.000,00 TL Dava, 3.090,89 TL"ye ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 5.090,89 TL maddi tazminatın, davacı ... için 2.000,00 TL Dava, 4.415,64 TL"ye ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 6.415,64 TL maddi tazminatın, davacı ... için 2.000,00 TL Dava, 12.667,92 TL"ye ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 14.667,92 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi (destek) tazminat talebinin reddine; davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00 TL"şer manevi tazminatın davalı ...Ş. ile ... ... A.Ş. (kısa karardan farklı olarak) dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, ... ... A.Ş. ile ve ... ... A.Ş. (kısa karardan farklı olarak) yönünden manevi tazminat talebinin reddine, diğer davalılardan fazlaya ilişkin manevi tazminatın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. Vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi ... ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
Diğer taraftan 6100 sayılı HMK m. 294 - 297 maddelerinde, hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HMK m. 297/II. maddesinde; hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
..."ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 18/09/2014 tarihli kısa kararda ... ... A.Ş."nin manevi tazminattan sorumluluğuna hükmedilmiş, gerekçeli kararında ise ... ... A.Ş."nin manevi tazminattan sorumlu olmadığı belirtilmiştir. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı ... İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ...Ş. vekili ve davalı ..."ün temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekili ve davalı ..."ün temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ... ve davalı ..."e geri verilmesine 2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.