Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/17968
Karar No: 2007/20753
Karar Tarihi: 19.11.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/17968 Esas 2007/20753 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/17968 E.  ,  2007/20753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/07/2007
    NUMARASI : 2007/604-2007/513     
                           
    Davacı,  iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dava, iş kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan davacı işçinin ilk davada talep ve hüküm dışı kalan bakiye maddi zararının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca iş kazasından doğan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davalar da zaman aşımı 10 yıldır. Somut olayda iş kazası 04.07.1994 tarihinde vukubulmuş, dava on yıllık süre dolduktan sonra 14.06.2007 tarihinde açılmış, davalı tarafça süresi içerisinde zamanaşımı defi"inde  bulunulmuştur.
    Uyuşmazlık, bu tür davalarda Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi gereğince uygulanmakta olan zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
    Uygulama ve  öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır.  Somut olayda, zararın ne zaman  öğrenildiği önem kazanmaktadır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı  unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye  elverişli  bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarih esas alınır. Yerleşmiş bilimsel ve yargısal içtihatlara göre zarar, tamamen ortaya çıktığı anda gerçekleşmiş sayılabilir. Olayda zararın gerçekleşme anı belirlenmelidir. Gelişen durumda zamanaşımı başlangıcı gelişmenin son bulduğu tarihtir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden dava konusu olayda davacının 04.07.1994 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda sağ tibia kemiğinde açık kırık oluştuğu, ameliyat ve tedavi edilerek 04.07.1994-20.10.1996 tarihleri arasında SSK."ca geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği, sağ tibia fibula açık kırığı nedeniyle sağ ayak bileğinde 30° den fleksiyon 20° planter fonksiyon kısıtlılığı, gelişmiş kısalık ve açısal deformite teşhisiyle SSK. Sağlık Dairesince sürekli iş göremezlik oranının 21.10.1996  tarihinde  %66 olarak belirlenmek  suretiyle olay tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, ancak açık kırıktaki aktif akıntı nedeniyle 01.05.1998, 20.10.2000, 26.10.2002, 18.04.2004, 17.09.2005 tarihlerinde kontrole tabi kılındığı, yapılan her kontrol muayenesinde beden güç kayıp oranının değiştirilmediği ve 10.05.2006 tarihli kararla da kontrol kaydının kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Bu tesbitler karşısında davacıdaki bedensel zararın gelişen bir durum göstermediği, davacıdaki %66 beden güç kayıp oranının yapılan tedavi sonucunda 21.10.1996 tarihinde SSK. Sağlık Dairesince tesbit edildiği, olay da zararın gerçekleşme tarihinin 21.10.1996 tarihi olduğu ve bu davanın bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 14.06.2007 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece davalı tarafça süresi içerisinde ileri sürülen zamanaşımı def"i kabul edilerek davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme sonucu beden güç kayıp oranının kontrol kaydının kaldırıldığı 10.05.2006 tarihinde belirlendiğinin kabulüyle davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2-Öte yandan, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının maddi zararının hesabında hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınması zorunludur.Asgari ücret kamu düzenine yönelik olduğundan hakim bu hususu re"sen nazara almakla yükümlüdür.
    Somut olayda davacının ücreti asgari ücrete oranlanmak suretiyle tesbit edilmiştir.Mahkemece hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücret esas alınarak davacının maddi zararı belirlenmek suretiyle, hakkaniyet indirimi yapılmak Kurumca hüküm tarihine en yakın tarihte bildirilen peşin sermaye değeri ve ilk davada hükmedilen miktar tenzil edildikten sonra ek dava konusu yapılan miktarı geçmemek üzere karar verilmesi gerekirken19.07.2007 tarihinde hüküm kurulduğu halde kısmi davada alınan 19.09.2006 tarihli hesap bilirkişisi raporunda bulunan maddi zarardan, hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra kalan miktardan SSK."ca bağlanan aylığın 03.07.2007 tarihindeki peşin sermaye değeri ve kısmi davada hüküm altına alınan miktar tenzil edilmek suretiyle sonuca gidilmesi de isabetsiz olup mahkemenin kabulüne göre bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. 
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi