Esas No: 2016/21036
Karar No: 2020/5297
Karar Tarihi: 08.12.2020
Danıştay 4. Daire 2016/21036 Esas 2020/5297 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21036
Karar No : 2020/5297
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Elektrik Hırdavat ve İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2011/12,3,4,6,7,9,10,11,12 ve 2012/4 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; ihtilaflı dönemde, davacının fatura aldığı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları ile dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, … ve …'dan aldığı faturaların gerçek mal/hizmet alımına dayanmadığı ve sahte olduğu tespit edildiğinden bu faturalar üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka aykırılık, … İnşaat Met. Harf. Nak. Pet. Rek. Kırt. Teks. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. ve …'den aldığı faturaların sahte olduğu ve gerçek mal/hizmet alımlarına dayanmadığı hususunda somut ve yeterli tespit bulunmadığından anılan mükelleflerden alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlar ve devreden vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile olayda, cezayı gerektiren fiilin gerçekleştiği hususunda somut tespit bulunmadığından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Yeterli araştırma, inceleme ve geçerli tespitlere dayanmayan cezalı tarhiyatların hukuka aykırı olduğu iddiasıyla davanın reddine ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davacı adına, inceleme raporlarında yer verilen somut tespitlere dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatların ve kesilen özel usulsüzlük cezasının, hukuka uygun olduğu, belirtilerek davanın kabulüne ilişkin karar kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE : Davacı tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın, … ve …'dan aldığı faturalara isabet eden vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın, kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, diğer hüküm fıkralarına ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen 29/01/2013 tarih ve 2458/1 sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelemesinden özetle; anılan mükellefin 08/10/2010 tarihinde elektrik malzemeleri toptan ticareti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 30/06/2011 tarihinde de kendi isteğiyle faaliyetine son verdiği, mükellefin 2010 yılında katma değer vergisi matrahının … TL olmasına karşın Ba bildiriminin …-TL olduğu, 2011 katma değer vergisi matrahının … TL iken Ba bildirimleri toplamının …-TL olduğu görülerek bu uyumsuzluğun sebebinin sorulması üzerine; kendisinin kullanmadığı faturaları faaliyetini terkinden sonra vergi dairesine verdiğini, bahsi geçen faturaları ise kendisinin düzenlemediğini beyan ettiği, mükellefe fatura basan …Matbaa San. Tic. Ltd. Şti'nin 20/10/2010 tarihinde mükellefe 56751-57250 numara arasındaki irsaliyeli faturaları teslim ettiği, mükelleften mal aldığını beyan eden diğer mükellefler nezdinde yapılan incelemeler sonucu alınan ifadelere göre "kendilerine verilen fatura numaralarının 57250' den büyük olduğu, …'yi tanımadıklarını ve faturaları kimin düzenlediklerini bilmediklerini beyan ettikleri, mükellefe irsaliyeli fatura basan matbaa müdürü …'ya numaratörü 57250' den büyük irsaliyeli fatura gösterildiğinde" bu faturaları biz basmadık, birileri bizim ünvanımızı kullanarak fatura basmış" şeklinde beyan verdiği tespit edilmiş olup, bu tespitlerden hareketle …'nin gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.
Davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi …İnşaat Met.Harf.Ltd.Şti. hakkında düzenlenen 06/11/2012 tarih ve 3049-20 sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; anılan mükellefin, tuğla briket, kaldırım taşı, inşaat malzemeleri toptan ticareti için mükellefiyet tesis ettirip 08/03/2011 tarihinde işe başladığı, 11/03/2011 tarihli açılış yoklamasında; iş yerinde bir kısım ticari emtia ve demirbaş eşyaların bulunduğu, 28/07/2011 tarihli yoklamada, mükellefin tanınmadığı, adresten nakil aldırmadan ayrıldığı, 11/02/2012 tarihli yoklamada, adresin sürekli kapalı olduğu, ikamet adresindeki yoklamada şirket müdürünün eşi ve aynı zamanda ortağının ifadesine göre şirketle ilgilerinin bulunmadığı, eşinin "hamallık "yaparak geçimlerini temin ettiğini beyan ettiği, şirket ortaklığının devredildiği kişilerin aynı zamanda ortağı olduğu şirketler hakkında düzenledikleri faturaların sahte fatura yönünden incelenmesi gerektiği yolunda raporlar bulunduğu, mal ve hizmet satın aldığı mükelleflerin bir kısmı hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle raporlar düzenlendiği ya da mükellefiyetlerinin re'sen terkin ettirildiği, bazılarının ise faal olduğu ancak bir kısmının mal ve hizmet satışı bildirmediği bir kısmının ise mal ve hizmet satışı yaptığını bildirdiği, mükellefin Ba-Bs bildirimlerinin uyumsuz olduğu, 2011 yılında katma değer vergisi beyanının yaklaşık …-TL Bs bildiriminin ise …-TL cıvarı olduğu 2012 yılında katma değer vergisi matrahının da yaklaşık olarak …_TL olmasına karşın Bs bildiriminin …-TL olduğunun görüldüğü, yüksek ciro ve katma değer vergisi beyanlarına rağmen vergilerinin ödenmediğinin tespit edildiği öte yandan komisyon geliri nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatların dava konusu edilmediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin değerlendirilmesinden, davacı şirkete fatura düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen ve yukarıda özetlenen vergi tekniği raporlarında, adı geçen mükelleflerin gerçek bir ticari faaliyetlerinin olmadığı, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmedikleri, düzenledikleri faturaların büyük kısmını beyan dışı bıraktıkları, beyan ettikleri tutarları ise gerçekleştirebilecek kapasitelerinin olmadığı zira, faaliyet konuları ile mütenasip sermaye, gerekli ekipman, emtia, işçi sayısı ile iş hacimlerinin faaliyetlerinin gerçek olmadığını gösterdiği ve daha bir çok olumsuz tespitlerle davacının kayıtlarına alarak gider ve katma değer vergisi indiriminde esas aldığı ihtilafa konu belgelerin sahte olduğu ve sözü edilen mükelleflerden sağlanan mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, yukarıda vergi tekniği raporları özetlenen mükelleflerden alınan faturalar nedeniyle davacı adına yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığından bu mükelleflerden alınan faturalara isabet eden cezalı tarhiyatların kaldırılması yolundaki temyize konu mahkeme kararının ilgili kısmının, hukuki isabet bulunmadığından bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine; davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … ve …'tan alınan faturalara isabet eden vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin ret kısmı ile kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kabul kısmının ONANMASINA,
3.Mahkeme kararının, … ile …İnşaat Met.Harf.Ltd.Şti.nden alınan faturalara isabet eden vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kabul kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.