1. Ceza Dairesi Esas No: 2020/814 Karar No: 2020/1469 Karar Tarihi: 26.06.2020
Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2020/814 Esas 2020/1469 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2020/814 E. , 2020/1469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : Sanığın TCK"nin 81/1, 62, CMUK"un 326/son, TCK"nin 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 18 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in mağdur ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak, 1) Oluşa ve dosya kapsamına göre, olay tarihinde sanık ile mağdurun birlikte alkol aldıkları ve aralarında yaşanan tartışma sırasında sanığın iddiasına ve mağdurun da bu iddiayı doğrular nitelikteki beyanına göre mağdurun sanığa vurduğu, yine mağdurun beyanına göre kendisinin sanığa vurmasından dolayı hata ettiğini düşünerek sanığı aradığı, bu olaydan daha sonra ise aynı gün sanığın mağduru yaralayarak atılı suçu işledği olayda, sanık hakkında TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tarışılması gerekirken, bu hususun tartışmasız bırakılması, 2) TCK"nin 81/1. maddesine göre belirlenen cezadan teşebbüs nedeniyle indirim yapılırken uygulama maddesinin belirtilmemesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, 3) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu, Kabule göre de; Mağdur ...’da meydana gelen yaralanmanın hayati tehlikeye neden olması karşısında, 5237 sayılı Yasanın 35/2. maddesinde düzenlenen teşebbüs nedeniyle makul bir cezanın tayin edilmesi yerine, yazılı şekilde 10 yıl olarak cezanın tayin edilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanık hakkında kurulan hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmaması gözetilerek CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, 26.06.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.