Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4598
Karar No: 2021/41

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4598 Esas 2021/41 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalıların istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan annesi...’ın 360 parsel sayılı taşınmazını torunu olan davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, ...’ın da komşusu olan diğer davalı ...’e devrettiğini, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi temlik tarihinde 14 yaşında olan davalı ...’ın taşınmazı alım gücünün bulunmadığını, tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
Davalı ..., taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, daha sonra paraya ihtiyacı sebebiyle komşusu olan diğer davalı ...’e sattığını; diğer davalı ..., yapılan pazarlık sonucunda taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, mirasbırakan tarafından yapılan temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1924 doğumlu mirasbırakan...’ın 18.05.2004 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızı ... ile dava dışı oğlu ...’in(davalı ...’ın babası) kaldığı, mirasbırakanın maliki olduğu 360 parsel sayılı taşınmazı 20.10.1989 tarihinde satış suretiyle davalı torunu ...’a temlik ettiği, ...’ın da 20.02.1991 tarihinde dava dışı ...’a devredip 19.04.1994 tarihinde geri satın aldığı, daha sonra 22.01.2018 tarihinde diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiği, daha önce davacı tarafından ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/33 Esas 2018/220 Karar sayılı dosyası ile dava konusu taşınmaz hakkında davalı ... aleyhine açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptal-tescil davasında, ... tarafından taşınmazın dava tarihinden 1 gün önce devredildiğinin anlaşılması üzerine anılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği, bunun üzerine davacının eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanunu" nun (TMK) 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237 (818 s. Borçlar Kanunu"nun (BK) 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeliile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince, davalı ... taşınmazı mirasbırakandan temlik aldığı tarihte reşit olmayıp (14 yaşında) satın alma savunmasının kabul edilemeyeceği, davalı tanığı olarak dinlenen ara malik ...’ın ifadesinde taşınmazı kullanmadığını beyan ettiği, daha önce davacının açtığı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/33 E. 2018/220 K. sayılı davadan 1 gün önce davalı ...’ın taşınmazı komşusu ve iş arkadaşı olan diğer davalı ...’e devrettiği, açıklanan bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi