Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/428
Karar No: 2019/1292
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/428 Esas 2019/1292 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/428 E.  ,  2019/1292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün, Dairemizin 14.11.2018 gün ve 2016/7767E. - 2018/7394 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    KARAR

    Yörede 1980 yılında 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro sırasında, ... mahallesi 106 ada ... sayılı parsel ....530.684,00 m2 yüzölçümünde ve tarla niteliği ile, Mayıs 1977 tarih 10 sayılı tapu kaydı revizyon gösterilerek 21/07/1980 tarihinde davalı ... adına tespit edilmiş, 20/10/1986 tarihli komisyon kararı ile itirazı reddedilen ..., dava konusu parsele uygulanan tapu kaydının sınırı ile taşınmazın zemindeki sınırında değişir ve genişletilebilir nitelikte zilyetlikle kazanılamayacak yerler bulunduğunu, tapu kaydının miktarına değer verilmesi gerektiği halde, davalı adına tapu kayıt miktarından fazla tespit yapıldığını ileri sürerek, ...11.1986 tarihinde dava açmış, eldeki davada yer almayan... da, adına tescil istemiyle davaya katılmıştır.
    Kadastro mahkemesinin 1987/108-2007/... E.K. sayılı kararıyla, katılan davacıların davasının reddine, davacı Hazinenin davasının kabulüne, ... mahallesi 106 ada ... parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaline, fen bilirkişi ek raporunda kırmızıya taralı ....405.240,00 m2"lik bölümün tarla niteliği ile ... adına tesciline, geri kalan ve tapu miktarı olan 125.444.00 m2"lik bölümün davalı ... adına tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili, davalı ... vekili ile katılan davacılar ... ve Ark. vekili ile katılma isteminde bulunan ... tarafından temyiz edilmiş, daha sonra ... vekili temyiz isteminden vazgeçmiş, Dairemizin 2009/7649-13889 E.K. sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiş, Dairenin 04/03/2010 tarih ve 2010/2158 -2753 E.K. sayılı kararıyla karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
    ... vekili, 11.01.2011 tarihinde kadastro mahkemesine verdiği dilekçeyle, yargılama sırasında delil olarak ibraz edilmeyen ve değerlendirilmeyen, sonradan tesadüfen ele geçirilmiş olan tevhit ve ifraz ilmuhaberi ile haritasının davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğunu belirterek yargılamanın iadesini istemiştir. Kadastro mahkemesinin 2011/...-2012/... E.K. sayılı kararıyla talebin reddine karar verilmiş, karar temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Kadastro mahkemesinin tescile dair ilamı infaz edilmekle ... adına tapu kaydı oluşmuş, kayıt maliki tarafından 15.07.2010 tarihinde hisse satışı yoluyla davalı ... taşınmazın müşterek maliki olmuştur.
    Davacı ... asıl ve birleşen dosyada; kadastro mahkemesinin 05/10/2007 tarih ve 1987/108-2007/... E.K. sayılı kararıyla taşınmazın davalılar adına tescilinin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ormana bitişik olduğunu, zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kök tapunun değişir ve genişletilmeye elverişli nitelikte hudutlar içerdiğini, Hazinenin anılan kadastro tespitine itiraz davasında miktar fazlasını talep ettiğini, kök tapunun taşınmaza uymadığının, taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığını, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince, taraflarınca o davada tapu miktar fazlası talep edildiğinden ve mahkemece talepten fazlaya karar verilemeyeceği bildirildiğinden talepleri gibi tapu miktar fazlasının ... adına tesciline, bakiye kısmın ... adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek öncelikle taşınmazın tapusunun iptali ile ... adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın tescil harici bırakılmasını istemiştir.
    Mahkemece 18.02.2014 tarihli kararla davacı Hazinenin ... Kadastro Mahkemesinin 1987/108 E. sayılı dava konusu 106 ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı miktar fazlasının ... adına tescili istemiyle dava açtığını ve taşınmazın geriye kalan kısmının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığını kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 14.11.2018 gün ve 2016/7767 E. - 2018/7394 K. sayılı kararıyla hüküm onanmıştır.
    Dairece onama kararında özetle ‘‘İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacı ... tarafından dava konusu parsele uygulanan tapu kaydının miktarına değer verilmesi gerektiği halde davalı adına tapu kayıt miktarından fazla tespit yapıldığını ileri sürerek kadastro mahkemesinde dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne ve taşınmazın tapu kaydının miktar fazlasının ... adına tesciline karar verildiği ve bu kararın ... tarafından temyiz edilmediği, eldeki dava konusu 106 ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığının her iki dava dosyasında da belirlendiği gibi taşınmazda tapu kaydı miktar fazlası da bulunmadığı anlaşıldığına ve taşınmazın evveliyatı itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı belirlenerek davanın reddine dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına’’ gereğine değinilmiştir.
    Davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tutanağının düzenlendiği tarihten sonra 05/12/1980 tarihinde ilan edilen ... kadastrosu ile 16/10/1987 tarihinde ilan edilen ilk ... kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun .../B madde uygulaması vardır.
    Mahkemenin 18.02.2014 tarihli kararı ve gerekçesi doğru değildir. Şöyle ki, mahkemece davalıların dayandığı tapu kaydı keşifte zemine uygulanmamış, tapu kaydının dava konusu yere uyup uymadığı ve kapsamı usulüne uygun biçimde belirlenmeden yetersiz araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması bozma nedenidir.
    Bu nedenle; öncelikle, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi, bir fen elemanı ve bir uzman ziraatçı bilirkişi ile yerel ve tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca davalıların dayandığı Mayıs 1977 tarih ve 10 numaralı tapu kaydının tedavülleriyle birlikte yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan kayıttaki her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki duraksamasız giderilmeli, tutunulan tapu kaydının dayanağı harita varsa kapsamının haritasına göre belirleneceği düşünülmeli, uygulamada geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile tapu kaydının dayanağı haritanın ölçekleri eşitlenerek haritalar çakıştırılarak yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, tapu kaydı ifraz görmüş ise, ifraz haritaya dayandığı takdirde, az yukarıda açıklanan yöntemle haritalar yerine uygulanmalı; ifraz görmemiş ise, ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerlerinden yararlanılmalı, uygulamada ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydının kapsamı içinde aranmasının zorunlu olduğu düşünülmeli, ayrıca, taşınmazın tapu kaydında tarif edilen türü de deliller değerlendirilirken gözönünde tutulmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek ve yargı denetimine açık olacak şekilde ölçekli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, dayanak tapu kaydı şayet değişebilir sınırları içeriyorsa, tapu kaydının miktarı ile geçerli sayılması gerektiği düşünülmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, dayanak tapu kaydının taşınmaza uymadığı belirlendiği takdirde bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; arazi başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, ne durumda bulunduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş, ise ihyanın hangi tarihte başladığı ve ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın bozulması gerekirken, yanılgı sonucu onanmasına karar verildiğinden, davacı ... vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile 14.11.2018 gün ve 2016/7767 E. - 2018/7394 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 18.02.2014 gün ve 2010/200 E. - 2014/81 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi