11. Hukuk Dairesi 2013/5690 E. , 2013/23745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.12.2012 tarih ve 2011/142-2012/299 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."nun, diğer müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi olup, müvekkillerinin davalı bankanın Üsküdar ve Koşuyolu Şubeleri"nde hesapları bulunduğunu, muhasebecileri ile dava dışı ... isimli kişinin bu banka şubelerindeki hesapları boşaltığını öğrendiklerini ve suç duyurusunda bulunduklarını, yapılan soruşturma ve araştırma neticesinde davalı bankaya sahte imzalı talimatlar gönderilerek paraların çekildiğinin ortaya çıktığını, davalı bankanın kendisine gönderilen talimatlara ilişkin hiçbir inceleme yapmaksızın, sahte faks talimatlarının aslını bile talep etmeden para transferini gerçekleştirdiğini, bankanın ağır kusurlu eylemleri ile müvekkillerinin hesaplarının boşaltılmasına aracılık ettiğini ve müvekkillerini 1.818.591,00 TL zarara uğrattığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir müvekkili için 20.000 TL olmak üzere toplam 40.000 TL"nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan işlemlerin davacıların bilgi ve talimatları dahilinde, şubeye gönderilen imzalı talimatlarla, faks talimatıyla ya da telefon teyidiyle yapıldığını ve paraların davacılara ait hesaplardan, yine davacıların başka hesaplarına aktarıldığını ve şirket ile ortaklar lehine kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, yaptırılan imza incelemesi neticesinde 49 adet belge altındaki imzanın ... ve ...’nun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, sahte imzalar ile ilgili talimatlar sonucunda ödemelerin önemli bir kısmının davacı şirket çalışanlarından ... adına ödenmiş olup, söz konusu talimatlar ile banka şubesinden paraları tahsil eden ...’in davalı banka elemanı olduğu iddia edilmediği gibi, Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nde derdest olan davada sanık olarak yargılanan kişi de olmadığı, bu itibarla davalı bankadan dava konusu edilen işlemlerin büyük bir kısmını ...’in gerçekleştirmesi, imzaların sahte olduğu belirtilen talimatları davalı bankaya götüren ve para tahsilatını gerçekleştiren kişinin ... olması, incelenen ve ...’e yapılan ödemelere ilişkin 49 adet talimattaki imzaların davacıların eli ürünü olduğu, bu durumda davacıların çalışanı olan ... tarafından davalı bankaya götürülen talimatlar doğrultusunda davalı bankanın gerekli ödemeyi ...’e yapmakta dikkatsiz davrandığından bahsedilemeyeceği ve bu durumda dava konusu edilen talimatlara konu ödemelerin, davalı tarafından talimatı getiren kişiye, talimat doğrultusunda ödemesinde davalının bir kusuru bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı tarafın talimatı olmaksızın davacılara ait hesaplarda bulunan paranın şirket muhasebecisi ve davacı ..."in, dava dışı bir şirkette ortağı bulunan ... isimli kişi tarafından tahsil edildiği iddiası ile açılmıştır. Her ne kadar mahkemece 49 adet talimattaki imzanın davacı ... ve davacı şirket yetkilisine ait olduğu neticesine varılarak davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafın itiraz ettiği talimat tutarı 49 adetten daha fazla olmakla birlikte, dava konusu edilen işlem nedeniyle banka hesaplarından para çeken kişiler hakkında ağır ceza mahkemesinde görülmekte olan davanın da devam ettiği anlaşılmaktadır. Ağır ceza mahkemesince verilecek bir mahkumiyet kararı veya maddi vaka tespiti yapan bir beraat kararının işbu davayı etkileyecek olması nedeniyle mahkemece bu davanın neticesinin beklenilmemesi ve dosyada alınan bilirkişi raporu, soruşturma dosya sureti ile ağır ceza mahkemesine ait dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça eksik kalan evraklar hususunda inceleme yapılmasının sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle, bankadan dava konusu edilen diğer talimatlara ilişkin belgelerin gönderilmesi ile ilgili ara karardan dönülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, ceza mahkemesinin bilirkişi raporunun hükme esas alındığı hallerde bu raporla ilgili ceza mahkemesi kararının beklenilmemesi de usul hükümlerine aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.