11. Hukuk Dairesi 2013/6122 E. , 2013/23744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.12.2012 tarih ve 2011/551-2012/733 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının İl Müftülüğü Hizmet Binası mimari projesi işini müvekkiline verdiğini ve projenin Selçuklu mimarisi ile günümüz yöresel mimarisinin sentezini yansıtmasının özellikle istenildiğini, müvekkilinin hazırladığı projenin Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Palandöken Belediye Başkanlığı"ndan onay aldığını, davalının inşaat yapım işini ve uygulamasını bu proje üzerinden yüklenici firmaya ihale ettiğini ve inşaatın kontrolünü yaptığını, projenin uygulanması sırasında projeye aykırılıklar oluşturulduğunu, müvekkilinin eksikliklerin giderilmesi için davalıya müracaat ettiğini ancak davalının inşaatın proje ve değişiklikler doğrultusunda devam ettiğini bildirdiğini, projenin uygulanmasında eser sahibi olan müvekkilinin rızası olmadan değişiklik yapıldığını ve bu hukuka aykırı uygulamanın müvekkilinin menfaatlerini ihlal ettiğini ileri sürerek, imalatın mimari projeye uygun olup olmadığının tespitine, projeye aykırı tecavüzün men"ine, projeye aykırı olarak tamamlanan imalatların ref"ine ve 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mimari eserlerin işlevsellik özelliğinden dolayı değişikliği men yetkisinin katı biçimde algılanamayacağını ve mimarın bu yetkisinin sınırsız olmadığını, mimari eserin mahiyetini değiştirmemek ve mimarın şeref ve itibarını gözetmek kaydıyla güzel sanat eseri olarak kabul edilip korunan binada malike birtakım tadilat yapma hakkının baştan verilmiş kabul edileceğini ve malikin işlevselliğin gerektirdiği, kullanım amacına yönelik ve uygun, zorunlu sayılabilecek veya en azından faydalı tadilatları yapmaya yetkili olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bir mimarın mimari projesinin değiştirilmesi nedeniyle mali ve manevi haklarının ihlal edildiğinden, dolayısıyla maddi ve manevi zararından söz edebilmek için mimari projede mimarın rızası dışında bir değişikliğin yapılması, rıza dışında bir değişiklik yapılmışsa bunun sonradan ortaya çıkan ihtiyaçlar ve zaruretler nedeniyle olmaması ve mimarın mesleki şeref ve haysiyetini ihlal etmesi gerekmekte olup, somut olayda davalı İdare tarafından dava konusu inşaatla ilgili İmar Müdürlüğü"ndeki davacıya ait mimarı projede mimarın rızası dışında yapılmış bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle, davacının gerek mimari projede değişiklik olduğunun tespiti yönündeki davasının, gerekse manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile esasen tüzel kişilik olan davacı şirketin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"ndan kaynaklanan manevi haklara dayalı tazminat talep etmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı davacı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.