17. Hukuk Dairesi 2015/2942 E. , 2017/8718 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların eşi/ babası/ çocuğu olan ..."un idaresindeki aracın, plakası tespit edilemeyen meçhul araç tarafından sıkıştırılması sonucu ölümlü kaza meydana geldiğini, meçhul aracın kusuruyla oluşan kazadan doğan zarardan davalının sorumlu olduğunu, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 10.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 225.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihinde geçerli trafik sigortası teminat limitiyle sınırlı olarak ve meçhul araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 146.000,00 TL, ... için 7.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 13.000,00 TL, ... için 26.000,00 TL. ve ... için 23.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacılar desteğinin kaza yapmasında etken olan ve sürücüsü tespit edilemeyen araç ile desteğin kazadaki kusur oranlarını, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak belirleyen, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, desteğin sağlığında kasap olduğunu, hayvan nakliyeciliği ve deri tuzlama işi yaptığını, ayrıca tütün yetiştiriciliği yaparak gelir elde ettiğini iddia etmiş; davacı tanıkları da desteğin sürekli çalıştığını ve iddia olunan işleri yaptığını beyan etmişlerdir.
Hükme esas alınan 30.10.2014 tarihli aktüerya raporunda, emsal araştırmasına ilişkin oda cevapları ile davacı tanıklarının anlatımlarına göre, desteğin gelirinin aylık 1.750,00 TL. olarak takdir edildiği ve bu bedelin de asgari ücretin 2,36 katı olduğu ifade edilerek hesaplama yapılmış; mahkeme hesaplanan miktar üzerinden tazminata hükmedilmiştir. Ancak tazminata esas alınan desteğin gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırmanın yetersizdir.
Dosya içerisindeki mevcut belgelere göre desteğin aylık 1.750,00 TL. geliri olduğunun kabulü mümkün değildir. Davacı tarafın iddia ettiği işlerin tamamının aynı anda yapıldığının kabulü, hayatın olağan akışına uygun görünmemektedir. Ayrıca, desteğin, ölümünden önce ... nezdinde kayıtlı hiçbir çalışmasının olmadığı, davacı tarafın iddia ettiği biçimde kasap olarak çalışması halinde bir işverenin yanında sigortalı işçi olarak çalışması ya da vergi mükellefi olarak kendi nam ve hesabına faaliyet göstermesi gerektiği izahtan uzaktır. Desteğin bu şekilde hiçbir kaydı yoktur.
Yine, davacı tarafın iddia ettiği gibi, desteğin 8 büyükbaş hayvanının olduğu ve hayvancılık yaptığının kabulü halinde de; desteğin ölümünden sonra bu hayvanların miras yoluyla davacılara intikal edeceği, desteğin hayvancılık işini yürütürken kişisel yetenek ve emeği ile gelire sağladığı katkı oranında, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığının kabulü gerekecektir. Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir irdeleme ve araştırma yapılmadan, soyut ve bilirkişinin şahsi takdirine dayanan gelire göre hesaplanan tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafın iddia ettiği işlerin tamamının, destek tarafından aynı anda yürütülmesinin, hayatın olağan akışı karşısında mümkün olmadığı dikkate alınarak desteğin sürekli gelir elde ettiği işinin ne olduğunun net biçimde saptanması; hayvancılık yaptığı iddiası yönünden, ilgili kolluk birimi marifetiyle sosyal ekonomik durum araştırması yaptırılarak desteğin kaç hayvanı olduğunun tespit ettirilmesi, bu hususun İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü nezdinde de araştırılmasından sonra, hayvancılık faaliyetinin yürütülmesine desteğin sağladığı kişisel katkının belirlenmesi ve bu katkı oranındaki gelirin tazminat hesabına esas alınması gerektiğinin gözetilmesi; desteğin nakliyecilik yaparak gelir elde edip etmediği yönünden de, adına kayıtlı araç olup olmadığı, resmi kurumlar nezdinde nakliyecilik yaptığına dair kayıt bulunup bulunmadığının araştırılması ile gelirinin belirlenmesi; daha sonra, desteğin net biçimde saptanan geliri üzerinden hesap yapılması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.