Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3693 Esas 2012/2442 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3693
Karar No: 2012/2442
Karar Tarihi: 29.03.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3693 Esas 2012/2442 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/3693 E.  ,  2012/2442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin başkanı olduğunu ve davalı kooperatif arsası üzerine 2003 yılı Haziran ayında inşaata başlandığını ve inşaat mevsiminin kısa olması nedeni ile inşaatı kısa sürede bitirebilmek için işlerin üyelerden toplanan aidatlarla değil borçlanma ve kendi imkanları ile bitirmeye çalıştığını ve evleri oturulabilir hale getirdiğini, 22.06.2006 tarihli genel kurulda 30.08.2008 tarihine kadar üyelik borcunu 1.050,00 TL olarak taksitle ödemeyi kabul ettiklerini, ancak gerek malzeme alınan kişilerin ve gerekse inşaat ustalarının mevcut vadeyi kabul etmeyip, vade farkı olarak 220.000,00 TL"yi müvekkilinden istediklerini, bunun üzerine müvekkilinin bu bedeli ödemek için evini ve arabasını sattığını, bu nedenle de davalıdan alacaklı hale geldiğini ileri sürerek, 220.000,00 TL"nin reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın haksız açıldığını, davacının kooperatif başkanlığı döneminde yapılan tüm işlerin, üyelerden toplanan aidatlarla yapıldığını, ayrıca davacının iddia ettiği gibi 26 aylık bir vadenin sözkonusu olmadığını, borcun 20 ayda ödenmek üzere üyelerden senetler alındığını ve vade farkının doğmadığını, kooperatif borçları için esnaflara verilen senetlerin üyelerce ödenip senetlerin geri alındığını, ayrıca davacı hakkında vade farkı nedeni ile açılan dava veya takip bulunmadığını, davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalanan 10.02.2008 tarihli tutanakta vade farkından dolayı davacı ve diğer yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olacağının kabul edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi kurulu raporlarına göre, davanın davalı kooperatif başkanı olan davacının kendi parası ile davalı koopeartif için yaptırdığı ekstra işlerin tahsiline yönelik olduğu, ancak davacı asilin yapılan keşif sırasında tüm harcamaların kooperatif parası ile yapıldığını ifade ettiği, davacının kendi cebinden para harcamak sureti ile herhangi bir inşaat veya tadilat yapmadığının dosya içeriğinden sübut bulduğu, aksi durumun davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.