17. Hukuk Dairesi 2016/12925 E. , 2017/8713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının yapımını gerçekleştirdiği kavşaktaki yol çalışması ile ilgili gerekli işaretleme yapılmadığından, davacı aracının çukura düşüp hasar gördüğünü, işaretleme yapmayan davalının kazada kusurlu olduğunu, kazada ölümden dönen davacının manevi zarara uğradığını, davalı aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/170 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada davalının 9.105,00 TL. araç hasar bedelinden sorumluluğuna hükmedildiğini; ancak kararın davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle Yargıtay"ca bozulduğunu, bozma üzerine mahkemenin yargı yolu bakımından davanın reddine karar verdiğini, ... 1. İdare Mahkemesi"nin 2011/425 Esas sayılı dosyasında açılan davada da görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderildiğini; Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından davada adli yargı görevli olduğundan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiğini, İdare Mahkemesi"nin bu nedenle davayı görev yönünden reddettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.105,00 TL. araç hasar bedeli ile 1.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... İdare Mahkemesi"ndeki davalarda yapılan 1.169,60 TL. yargılama giderinin de davaların karara çıktığı tarihlerden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, Uyuşmazlık Mahkemesi kararından sonra İdare Mahkemesi tarafından verilen kararı 16.05.2012"de temyiz ettiklerini ve idari yargıdaki davanın henüz kesinleşmediğini, derdest olan davanın davacı yanca yeniden açıldığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğunda usulden reddi gerektiğini, kaza tarihinden sonra iki yıl geçtiğinden davanın zamanaşımından da reddi gerektiğini, kazada davalının kusuru olmadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava konusuyla ilgili daha önce açılan ... 1. İdare Mahkemesi"nin 2011/425 Esas sayılı dosyasının kesinleşmediği, davalının derdestlik itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle, aynı konuya ilişkin derdest dava bulunması nedeniyle, açılan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 9.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.