Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bilinçli taksirin uygulanmasına ilişkin TCK"nın 22/3. maddesinin, temel ceza maddesi olan 89/1. maddesinden sonra uygulanması gerektiği halde, artırıma ilişkin 89/2-a-e. maddesinden sonra uygulanması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak; Kendisini vekil ile temsil ettiren mağdur hakkında mahkemece katılma kararı verilmemesine rağmen mağdur lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükümden “Katılan kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği hesap edilen 1.500-TL vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine” ibaresinin çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.