Dava, davalıya ait işyerinde 1991-1994 yılları  arasında davacının hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı tarafça takip edilmediğinden H.U.M.K. 409. maddesi gereği davanın  açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosyada toplanan delillere göre davacı, 18.04.2006 tarihli celse dahil davayı takip etmiş , bundan sonraki celseye gelmemiştir. Eyüp 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/800 E, 2006/63 K,ve 25.01.2006 tarihli kararıyla davacının şizoaffektif bozukluk hastalığı nedeni ile kardeşi  H.B.’nın davacı vasisi tayin edilmiştir. Karar temyiz edilmediğinden 20.04.2006 kesinleşme şerhinin verildiği böylelikle davacının dava ehliyetinin kısıtlandığı anlaşılmıştır.Dava devam ederken vasi tayin olunan ve yasal hasım olan  H.B.’ya duruşma günü bildirir davetiye tebliğ edilmesi gerekirdi. Bu nedenle taraf teşkili sağlanmadan, davanın takip edilmediği gerekçesi ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir .
Mahkemece yapılacak iş ; davacıya vasi tayin edilen H.B.’ya usulune uygun duruşma günü tebliğ edilerek davayı takip ve delillerini sunmasına imkan sağlayarak toplanan delillerin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı SSK’nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, SSK’nın yukarıdaki nedenler dışında diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 14.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi