23. Hukuk Dairesi 2011/3826 E. , 2012/2438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılı Ocak ayı aidat ödemesinin yapılmadığını öğrenmesi üzerine ödeme yaptığını ve makbuz aldığını, kendisinin 214,96 TL borcu olduğunun bildirilmesi ile itirazi kayıt ile ödemeyi yaptığını, bu ödemenin 2006 yılı Ocak ayı 60,00 TL aidatına işletilen faiz olduğunu öğrendiklerini, kooperatifin bildirim yapmaması nedeniyle kusurlu olduğunu, faiz miktarının fahiş olduğunu, daha sonra kendisine 4.184,51 TL borç bildirildiğini ve bunu da itirazi kayıt ile ödediğini, 24.09.2008 tarihli mektup ile de borcun 4.369,10 TL olduğunun bildirildiğini, davacının borçlu olmadığı aksine alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 4.184,51 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, genel kurul tarafından aidat ve gecikme faiz oranının tespit edildiği, bu kararlara karşı iptal davası açılmadığı, davacının yaptığı ödemelerin gecikme faizine mahsup edildiği, davacının borcunun bulunmadığı ve 163,00 TL alacaklı olduğu, yapılan ödemeler aidatlara mahsup edildiğinde 4.197,51 TL alacaklı olduğu ve fakat BK"nun 84. maddesine göre ödemelerin faizden düşülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespiti ile 163,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kooperatif üyesi olan davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile fazla yapıldığı iddia edilen ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp, iddiaları karşılar nitelikte değildir. Raporda, ödemelerin öncelikle gecikme cezasına sayılması halinde bulunan 163,00 TL alacağın ve gecikme cezasının tespit şekli, mahsubun nasıl yapıldığı anlaşılmadığı gibi hesabın denetimi de yapılamamaktadır.
Mahkemece, davalı kooperatifin genel kurul kararları, defter kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacının gecikme cezası borcu ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak
hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, kabule göre de, 163,00 TL"nin istirdatına karar verildiği halde, davanın tamamen kabulü sonucunu doğuracak şekilde davacının borçlu olmadığının tespitine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.